14 Mayıs seçimlerinin resmi olmayan sonuçlarına göre, Meclis’in sanatçı adayları yönetmen Sırrı Süreyya Önder (HDP), oyuncu Bahadır Yenişehirlioğlu (AK Parti) ve müzisyen Yücel Arzen (AK Parti). Partilerin kültür yetkilileri de Meclis’te.
Siyasi partiler aday listelerini duyurdu. En fazla kadın aday Yeşil Sol Parti’de. 490 adayın 193’ünü kadınlar oluşturuyor. TİP 398 isim içerisinde 161 kadını milletvekilliği için aday gösterdi.
Bilgi MerkeziTBMM Tutanaklarında Kültür
TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta Selahattin Demirtaş’ın “Dad” kitabına ilişkin yayınları nedeniyle RTÜK’ün Halk TV’ye verdiği cezaya tepkiler dile getirildi. Nevruz kutlamalarında yaşananlar gündeme gelirken, “Nevruz/Nevroz” tartışmaları yaşandı. Halk ozanı Âşık Veysel ölüm yıldönümü nedeniyle anıldı. TBMM Genel Kurul tutanaklarından seçtiğimiz bölümler:
Bilgi MerkeziTBMM Tutanaklarında Kültür
TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta deprem sonrası kentler yeniden kurulurken “betonlaşma” odaklı bir yaklaşım yerine tarihi, kültürel değerlere sahip çıkılması gereği üzerinde duruldu. Üsküdar Amerikan Lisesi öğrencilerinin bir maç sırasında Ulus Musevi Lisesi öğrencilerine “Nazi selamı” vermesi gündeme geldiğinde, siyasetçilerin “böyle bir iklime çanak tutacak davranışlar ve güzellemelerden kaçınması” uyarısında bulunuldu. TBMM Genel Kurul tutanaklarından seçtiğimiz bölümler:
Bilgi MerkeziTBMM Tutanaklarında Kültür
Engin Altay: “‘Ne bir haram yedi ne cana kıydı/Ekmek kadar temiz su gibi aydın.’ Uğur Mumcu canlara kıyılmasın diye mücadele etti, haram yenmesin diye mücadele etti, fakirin ekmeğine kimse göz dikmesin diye mücadele etti. Katledilmek istenen Uğur Mumcu’ydu, susturulmak istenen özgürlük çığlığıydı, susturulmak istenen temiz devlet, temiz toplum arayışıydı.”
Bilgi MerkeziTBMM Tutanaklarında Kültür
Garo Paylan: “Önce, ‘Ergenekoncu’ denilenleri ‘FETÖ’cü’ denilenler yargıladılar, daha sonra darbe dinamiği devreye geçtikten sonra, daha sonra, 15 Temmuzdan sonra da ‘Efendim, ‘FETÖ’cü’ denilenler katilmiş’ deyip bizim önümüze bazı FETÖ’cü aktörleri koydular ama bütünleşik sorumluluğun üzerine gidilmedi.”