Pandemi sonrası tiyatrolar normale, seyirciler tiyatroya döndü mü?
Son iki senedir hiçbir şey normal değil. Hepimiz toplum olarak bir travmanın içindeyiz. 2020, tiyatroların tamamen kilitlendiği, büyük zorluklar yaşadığımız bir yıldı. 2021 tabiri caizse yarım yamalak bir sezon oldu. Bu sezon hem tiyatrolar hem de seyirci açısından tiyatroya tam dönüş var. Lakin sorunlar devam ediyor. Üstüne ekonomik çöküş eklendi. Yine de tiyatroları açıldığı andan itibaren kucaklayan seyircimize müteşekkiriz.
Bakanlık verilerine göre, 2021 yılında 608 özel tiyatrodan 503’ü faaliyetini durdurmak zorunda kaldı. Üzerine, söylediğiniz gibi ekonomik kriz eklendi. Türkiye’de özel tiyatrolar için nasıl bir dönemdeyiz?
Türkiye özel tiyatrolar için her zaman zor bir ülkeydi. Pandemiyle birlikte bu zorlukların altı çok daha kalın çizgilerle çizildi. Ticari statünün getirdiği vergi yükümlülüğü altında ezilen, bilet satışından başka fon ya da kaynağa dayanamayan sahnelerimiz, tiyatrolarımız… Devlet, Şehir ve Belediye Tiyatroları dışında ülkenin öksüz evlatları gibi sokağa bağımlı bırakılan bir alan bizimkisi. Ekonomik sıkıntıyı da pandemiyi de ilk göğüsleyen tiyatrolar. Ben Tiyatro Kooperatifi yönetim kurulundayken pandemi öncesi 34 tiyatroyduk, şimdi 73 tiyatroyu temsil ediyoruz ama sahne sayımız 26 iken 20’ye düştü. Sistem değişmediği sürece tiyatroların kendi başına ayakta kalması mümkün değil.
‘Destek sistemi yeniden kurgulanmalı’
Özel tiyatrolara devlet çeşitli destekler sunuyor. 2021-2022 yılının verilerine göre, toplam 428 tiyatroya 13 milyon 500 bin lira aktarıldı. Bu destek yeterli mi ya da nasıl olmalı, mekanizma nasıl işlemeli?
Evet, proje ve oyun destekli bir mekanizma var ama yeterli değil. İşleyişte de sorunlar var. Bu alanda, belki de en fazla iletişim halinde olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Pandeminin en önemli artısı belki de budur; örgütlenme ve kamu kurum, kuruluşlarıyla iletişimin artması. Var olan bütçeden daha fazla kaynak aktarılmasının yanı sıra işleyişin de, değerlendirme kriterlerinden seçime kadar, yeniden kurgulanması gerekiyor. Bu konuda iyileşmeler kaydettik ama 500’e yakın tiyatroya, Avrupa’da önemli bir tiyatroda yer alan tek bir oyunun bütçesi olabilecek miktarı bölüştürmek, sürdürülebilirlik ve ayakta kalmamız açısından reel değil.
Tiyatrolar başka hangi mekanizmalarla desteklenebilir? Örneğin yerel yönetimlerle işbirliği yapılabiliyor mu?
Yerel yönetimler alanında da problemler var. Sadece oyun satın alma ve hizmet alımı konusunda ilerleyen kemikleşmiş bir ilişki oluşmuş. İletişim kanalları açık değil. Proje geliştirmek ya da sosyal hizmet üzerinden sahnelerin ve tiyatroların belediyelerle ilişki kurması çok zor.
Özel tiyatrolar destek mekanizmaları olmadan ayakta kalabilir mi? İdeal yol sizce ne olmalı?
Bu mümkün değil. Veyahut sadece eğlence sektörü haline gelir, yani ticari alanı çok ön planda tutan yapımlar ortaya çıkar ki, şu anda olan da budur. Çok büyük bütçeli gişe oyunları, müzikaller ile çok düşük bütçeli, bir masa bir sandalye içeren oyunlar arasında sıkışmış durumda Türk tiyatrosu ve bunu hak etmiyor.
‘Mevzuatta tiyatro tanımı yok’
Türkiye’nin tiyatro alanındaki yasal düzenlemeleri yeterli mi?
Birçok problem var. Mevzuatta tiyatro tanımının ve ilgili yasaların olmamasına, ticari statünün vergi ağırlıklarından özel tiyatrolara destek yönetmenliğinin işleyiş ve içeriğine kadar sistemle ilgili birçok problem var.
Nasıl düzenlemeler yapılmasını istiyorsunuz?
Bu dönemde üzerinde en fazla durduğumuz ve mevzuatta birebir kanun maddeleri ve emsalleri ileterek ilerlediğimiz konular, kültürel işletme ya da sahne işletmesi gibi bir statüye geçerek tiyatroların üzerindeki vergi yükünü azaltmak, sponsorluk kanunlarının iyileştirilmesi yoluyla bağış alma özelliğinin kazanılması, tiyatro bilet geliri üzerindeki KDV oranının düşürülmesi gibi öncelikli konular. Destek mevzuatında iyileştirme kaydettik ama özellikle sahneli toplulukların ayrı bir destek sistemine sahip olabilmesi, tiyatroların sadece oyun bazlı değil proje geliştirebileceği kapasitelerin geliştirilmesi için destek sağlanması gibi konular hâlâ masada duruyor.
Tiyatro Kooperatifi 2019 yılında kuruldu. Geçen üç yılda nasıl çalışmalar yapıldı? Hangi gelişmeler sağlandı? Kooperatifin bugün kaç üyesi var?
Kooperatifin bugün İstanbul’da 73 ortağı var. Anadolu’daki yapılanmayla beraber 130’a yakın temsiliyetimiz var diyebiliriz ki bu; Türkiye tiyatrolarının en az dörtte biri. Üç senenin iki senesi pandemi ile mücadeleyle geçti. Bu dönemde pek çok projeye ön ayak olduk; açık hava sahnelerinde tiyatrolara alan açtığımız ‘Yaz Buluşmaları’, ön bilet satışıyla tiyatroları ayakta tutmak için formüle ettiğimiz ‘Bizde Yerin Ayrı’ kampanyası gibi. Daha önce de bahsettiğim gibi Bakanlığımız ve İBB nezdinde iletişim kanallarının açıldığı, lobicilik faaliyeti geliştirdiğimiz, hukuk mevzuat çalışmalarımız konusunda öneri dosyaları ilettiğimiz pek çok detay var. Sitemizde her iki dönemle ilgili faaliyet raporlarımız görülebilir.
Belediyelerle ilgili olarak da hizmet alımı ya da ihaleler dışında sosyal belediyecilik yoluyla tiyatrolarla daha direkt ve organik ilişkiler kurulması için iletişim halindeyiz. ‘2023 Bütçe Senin’ programı dahilinde geçirdiğimiz ‘Tiyatroların Görünürlüğü’ projemiz kent görselliği içinde tiyatroların görünür olması üzerine çalışacağımız bir alan sağlayacak. Her anlamda tiyatrolarımızın iyileştirilmesi ve uluslararası standartlar düzeyine getirilmesi için devlet, belediyeler, özel sektör ve ilgili alanlarda çalışmalarımız devam etmekte.
Kooperatifin önünde başka hangi hedefler var?
Mevzuattaki iyileştirmeler önceliğimiz, bu konu için hem avukatlarımız hem de çalışma grubumuz yoğun çalışıyor. Bakanlıklar nezdinde görüşmeleri sürdürüyoruz. Az önce bahsettiğim ‘Tiyatroların Görünürlüğü’ konusu dışında ortak prova ve depo alanı konusundaki çalışmalarımız İBB ile iletişim halinde ilerliyor. Eğitim ve Araştırma Çalışma Grubumuz tiyatroların kalkınması konusunda bir atölye ve eğitim serisi içeriği yarattı. Bunu ilerletmek ve genele de açtığımız bir düzlem yaratmak istiyoruz. Yine daha evvel bahsettiğim İstanbul dışındaki 6 bölgede kuruluşuna ön ayak olduğumuz Tiyatro Kooperatiflerinin birleşmesi yoluyla daha net bir temsil gücü yaratmak için Kooperatif Birliği oluşturmak önemli. Daha yüksek bir güç sağlamak, temsiliyet alanı yaratmak ve Türkiye tiyatrolarının geneline yarar sağlayabilmek adına önemli bir gelişme olacak.
‘Özgür alanlar sağlanmalı’
Tiyatro Kooperatifi olarak “Kamu kurumları ile yerel yönetimlerin örtülü ya da açık şekilde uyguladığı sansür, baskı ve yasaklamaları endişeyle takip ediyoruz” dediniz, Anayasa’nın 64. Maddesi’ni hatırlattınız. Bu maddenin gereğinin yapılması için nasıl tedbirler alınmalı?
Ülkemizde açık ve alenen sansür olmamasına rağmen çeşitli şekillerde özgür ve yaratıcı düşünce zapturapt altına alınıyor; programlardan çıkarılıyor, konserler, oyunlar gerekçesiz iptal edilebiliyor, otosansür emsaller üzerinden ilerleyebiliyor. Sanatın yeşermesi için en temel özellik özgür alanların sağlanmasıdır.
Türkiye’de özel tiyatroların gelişeceği, daha iyi bir kültürel gelecek için ayrıca nelere ihtiyaç var?
Temelde örgütlenmek, sistemin temelden değişmesi ve ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması.
Tiyatro Kooperatifini kurarak geliştirerek sürdürerek Türk Tiyatrosunun geleceğine katkılarınızın takipçisi ve destekçisiyiz. Koyulan emeğin ve zamanın yerini bulmasını diler bu alanda katkısı olan herkesi yolu tiyatroya deymiş tüm bireyler adına gönülden kutlarız.