Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçesi, 17 Kasım’da Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldü. Bakan Mehmet Nuri Ersoy, önceki dönemlere ilişkin çalışmaları ve 2023 planlarını anlattı. Görüşmelerde Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın faaliyetleri, etkinlik iptalleri, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulması ve RTÜK cezalarına ilişkin eleştiriler gündeme geldi. Bakan Ersoy, vekillerin konuşmalarının ardından soruları yanıtlarken, yöneltilen birçok soru havada kaldı.
‘Ülkeyi marka haline getirmek’
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bütçe görüşmelerine “Türkiye vizyonuna kültür, sanat, turizm, kültürel diplomasi alanlarında katkı sağlamak ve ülkemizi bir marka hâline getirmek amacıyla çalışmalarımıza şevkle devam ediyoruz” diyerek başladı. Konuşmasının büyük bölümünü turizme ayıran Ersoy, ilk olarak Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’ndan söz etti, ülke tanıtımı için dergi ve gazetelere ilan verdiklerini, televizyon reklamları ve tanıtım filmleri hazırladıklarını, basınla birlikte ‘influencer’ ve tur operatörlerini ağırladıkları aktardı.
Bakan, Sürdürülebilir Turizm Programı’nı hayata geçireceklerini, turizm konaklama tesislerini çevreye duyarlı hale getireceklerini söyledi. Turizm gelirlerinin yüzde 68 artışla 35 milyar dolara ulaştığını, ziyaretçi başına gecelik harcamanın 81.25 dolardan 90 dolara yükseldiğini aktardı.
Bakan Ersoy, 2022 yılında kazılara 90 milyon ayırdıklarını, 2023’de bütçenin 200 milyona çıkacağını açıkladı. Kızkulesi’nin restorasyonunun 2023’ün ilk çeyreğinde bitirileceğini, Rami Kışlası’nın inşaatının bu yıl tamamlanacağını, eski Diyarbakır Cezaevi’nin, içinde müzeler, tiyatro salonu, atölyeler, kütüphane ve açıkhava etkinlik alanı olan ‘müze ve kültür merkezi’ olacağını söyledi. Kültür Yolu Festivallerine değinen bakan, 2023 yılında 7 bölgede 10 kente yayılacağını, her yıl festivallere 5 yeni kent ekleneceğini duyurdu.
Bakanın aktarımına göre 2022’de 474 tiyatroya 41 milyon 817 bin lira destek sağlandı. 2021 yılında 567 tiyatroya 53 milyon 365 bin lira destek verilmişti.
Ersoy, Cumhuriyet’in 100 yılı kutlamaları kapsamında; Nutuk’un 1927 tarihli Osmanlıca yazımının tıpkı basımının yapılacağını, 68 ilde 92 sosyal bilimler lisesinde “Atatürk Kitaplığı” açılacağını, Atatürk’ün yaşamöyküsünün 11 dile çevrileceğini belirtti.
Bakanlığın 2021 yılında 7 milyar 986 milyon 967 bin liralık ödeneğinin, 2023 yılında 16 milyar 505 milyon 839 bin liraya çıkarılması planlanıyor.
‘Tanıtım Ajansı, Varlık Fonu gibi’
Çok sayıda milletvekili Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın faaliyetlerine yönelik eleştirilerini dile getirdi ve bakana sorular sordu. Ajans, 15 Temmuz 2019’da kurulmuştu.
İYİ Parti Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli, ajansı “Bir muamma, adeta yeni bir Varlık Fonu hikâyesi” diye nitelerken, Sayıştay denetiminden uzak olduğunu hatırlattı. Cinisli, “Harcamaların nerelere yapıldığı belli değil ve Bakanlığın incelenmesi sırasında görülüyor ki 242 milyon lira Bakanlıktan aktarılmış. Sayın Bakanın kendi beyanıyla, 100 milyon dolardan fazla yapılan harcama yetmemiş, bir de Bakanlıktan bir pay tekrar aktarılmış. Bunların nerelere harcandığını merak ediyoruz. Reklam giderleri televizyon giderleri olduğu söyleniyor; hangi televizyonlar, hangi reklamlar olduğunu bilmek isteriz” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, “Turizm Tanıtım Ajansı’nın çalışmalarıyla ilgili kamuoyuna detaylı bir bilgi vermemenizin gerekçesi nedir? Hangi reklam şirketleriyle anlaşma yapıldığını, bunlara hangi tarihlerde ne kadar ödeme yapıldığını, ajan bünyesinde kimlerin istihdam edildiğini açıklamıyorsunuz. Neden?” diye sordu.
Bakan Ersoy, ajansta kimin ne kadar koltuğu/söz hakkı olduğunu, ajansa verdikleri katkı payının belirlediğini söyledi. Ersoy’un ‘gayet adil bir sistem’ diye açıkladığı yapı şöyle:
“Turizm Geliştirme Ajansı Yönetim Kurulu, esas kriter olan odur. Yönetim Kurulu ağırlıklı olarak sektör temsilcilerinden oluşur. 18 tane koltuk var. 18 koltuğun sadece 2 tanesi devlet… İşte Turizm Bakanlığı olarak, biz o koltukların karşılığı olan kaynağı aktarıyoruz aslında. Bir tanesi, Türk Hava Yolları, buraya en büyük katkıyı o veriyor. Bir tanesi yeme-içme sektörü ve marinalar, onlar da çok ciddi bir pay veriyor. Yaklaşık 12 tanesi otelciler. Bir tanesi de seyahat acentelerine veriliyor. Yani, özetle, buradaki ana fikir ne? Parayı ödeyen kişilerin seçtiği temsilcilerin, paranın nereye harcanacağına karar vermesi. Toplanan paranın nereye, nasıl harcanacağına Yönetim Kurulu karar veriyor.”
Bakan Ersoy, devletin ödediği payın miktarı, tanıtım faaliyetleri için nereye (hangi gazete, dergi, televizyonlara) ne kadar ödeme yapıldığı sorularına yanıt vermedi.
‘Cemevleri bize bağlanmadı’
Bakanlık bünyesinde Alevi Bektaşı Kültür ve Cemevleri Başkanlığı kurulması ve bakanlığın görevleri arasına “Alevi Bektaşi kültürünün araştırılması ve cemevleriyle ilgili iş ve işlemleri yürütmek” ibaresinin eklenmesi, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerin önemli gündemlerinden biriydi.
HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen kararı, “Bu, Aleviler açısından onur kırıcı, rencide edici bir yasa. Selçuklu’dan, Osmanlı’dan, Cumhuriyet tarihinden beri Alevileri yok etme politikası hep şiddetle, katliamlarla oluyordu. Şimdi asimile etmeye yönelik bir politika gündemdedir. Bu çıkardığımız yasa Aleviler nazarında yok hükmündedir” sözleriyle eleştirdi.
HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, “Alevilerin inançlarını nasıl yaşayacağına, nerede yaşayacağına sizler, bir bakanlık, Meclis ya da devlet karar veremez, Cumhurbaşkanı da buna karar veremez; buna sadece ve sadece Aleviler karar verebilir. Aleviler ‘Cemevini ibadethane olarak görüyorum’ diyorsa ibadethanedir, bunun tartışması mümkün değildir. Aleviler bizim açımızdan eşit yurttaşlardır ve eşit yurttaşların bütün haklarından da yararlanmalıdır” dedi.
HDP Milletvekili Rıdvan Turan ise Alevilerin ‘elektrik, su faturamızı ödeyin’ gibi bir talepleri olmadığını söyledi: “Herkesin ortak talebi eşit vatandaşlık, inancına saygı gösterilmesi, cemevlerinin ibadethane olarak görülmesi.”
Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy, soruları yanıtladığı son bölümde, eleştirilere “Cemevileri bize bağlanmadı” diyerek tepki gösterdi: “Bu kuruma bir müracaat yoksa, ihtiyaç talebinde bulunulmamışsa cemevleriyle bir ilişkisi kurulmuyor. Cemevi bize başvurursa ‘Benim bu ihtiyaçlarımı karşılayın’ derse biz destek oluyoruz. Sonuçta, vatandaşın ihtiyaçlarını, taleplerini karşılamak devletin görevi. Yine Alevilik-Bektaşilik üzerine master ve doktorasını yapmış olan uzman arkadaşlar görevlendirilecek ve devlette ilk defa bir Alevi Bektaşi cemevi kariyer uzmanlığıyla ilgili bir alan açılmış oldu.”
‘Sansürcü RTÜK Başkanı’
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin, Bakan Ersoy’un ardından söz aldı. Şahin, RTÜK’ü “İfade ve haber alma özgürlüğünün teminatı” olarak niteledi. “Milli güvenlikten taviz vermeyeceğiz” dedi. Kurulun 2023 bütçesi 564 milyon 301 bin lira olarak planlanıyor. Başkanın konuşması “Sansüre hayır!”, “Sansürcü Başkan!”, “Sansür Başkanı” sözleriyle bölündü.
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, 1 Ocak-15 Eylül arasında Halk TV’ye 14, Tele 1’e 11, KRT’ye 5, Fox TV’ye 4, Flash Haber’e 4, toplam 38 ceza verildiğini hatırlattı ve iktidarı destekleyen kanallara en ufak bir ceza verilmediğini söyledi. Sertel, “RTÜK Başkanının tamamen tarafsızlığını yitirdiğini ve bu görevi liyakatle yürütecek bir başka insana devrederek istifa etmesini istediğimi burada yüzüne karşı söylüyorum” dedi.
HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan ise şu sözlerle tepki gösterdi: “RTÜK denen organizasyon bizim vergilerimizle orada. Biz Halkların Demokratik Partisi olarak Türkiye’nin 3’üncü büyük partisiyiz, milyonlarca insan bize oy veriyor fakat âdeta Nazi Almanya’sındaki Propaganda Bakanlığı gibi iş gören RTÜK ve başındaki zat Ebubekir Şahin’in oradaki faaliyetlerinden razı değiliz, verdiğimiz bütün vergileri haram ediyoruz.”
‘Hegemonyayı böyle mi oluşturacaksınız?’
Bütçe görüşmelerinde kültürel etkinliklere yönelik engellemeler de eleştirildi. HDP Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, “Hükümete muhalif olan sanatçıların konserleri niye yasaklanır? Aynur Doğan’ın konserleri niye yasaklanır? Farklı bir ses çıkmasın mı? Munzur Festivali niye yasaklanır? Sanatçılar Dersim girişine niye alınmaz? Kendiniz, bürokratlarınız ya da hükümet yetkilileri kültürel anlamda bir hegemonya oluşturamadıklarını söylüyorlar, kültürel hegemonyayı böyle mi oluşturacaksınız? Farklı bir dilde farklı bir inançta, farklı bir düşüncede olan kesimlerin etkinliklerini, festivallerini, konserlerini yasaklayarak mı bu işler olacak?” diye sordu.
CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, “Eğer bir ülkede gençlerin festivali iptal ediliyorsa, eğer bir ülkede farklı düşünen bir sanatçının konseri iptal ediliyorsa o ülkenin Kültür ve Turizm Bakanından ses çıkmıyorsa o işte vahimdir ve turizmi geliştiremeyiz” dedi.
TİP Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu ise “Farklı dillerdeki tiyatro oyunlarının yasaklanması mesela sizi nasıl rahatsız etmez? Örneğin, siz, otellerinizde konser verdirebiliyor iken, insanların festivallerin yasaklanması sizin için nasıl problem olmaz? Kültür Bakanı olarak Türkiye’de yasaklanan festivallerle ilgili tek bir şey söyleme gereği duymuyorsunuz” diyerek bakanlığın tavrını eleştirdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, “Ak Parti döneminde şarkı söylemek yasaklı hale geldi” sözüne katılmadığını söyledi. Ekim sonu itibarıyla 5 bin konsere izin verildiğini aktaran Ersoy, toplam 20 konserin de iptal edildiğini aktardı. “Şimdi yani buradan yola çıkarak ‘Burası müzik yasaklı bir ülke’ demenizi ben açıkçası gerçekçi bulmuyorum” dedi.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Sur Kültür Yolu Festivali’ne dört Kürt sanatçıyı çağırdıklarını, ama “kabul edemediklerini” söyledi. “Muhtemelen mahalle baskısına maruz kaldılar. Sayın Ömer Vekilim, o mahalle muhtemelen sizin mahalleniz, bizim mahallemiz değil” dedi.
#2023 Bütçesi#Cemevleri#Kültür ve Turizm Bakanlığı#Plan ve Bütçe Komisyonu#RTÜK#Sansür#Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı