CHP programı ‘Hedef ve Önceliklerimiz’ bölümüyle başlıyor. Bölümde ilk olarak ‘Altı Ok İlkeleri’ açıklanıyor.
Milliyetçilik ilkesi açıklanırken “ırk, köken, din, mezhep, bölgecilik, kavimcilik anlayışlarının, ulusal düzeyde aşılmasıdır” deniliyor. CHP, farklı etnik kimlikleri ve inançları Türkiye’nin zenginliği olarak nitelendiriyor:
“Bizim Milliyetçiliğimiz: Hangi kökenden gelirse gelsin, hangi dili konuşursa konuşsun ve hangi inancı paylaşırsa paylaşsın, tüm yurttaşların hukuk önünde eşitliğidir, bütün vatandaşların ülkenin sahibi olduğu anlayışıdır. Farklı etnik kökenler arasında bir tercih ve ayrım ölçüsü olarak değerlendirilemez. Tüm etnik ve inanç farklılıklarını kapsayan, bu farklılıkların Türkiye’nin ulusal bütünlüğü çerçevesinde bir zenginlik olduğunu benimseyen, bireysel haklara çağdaş anlayışla sahip çıkan, demokratik farklılaşma özgürlüğünü tanıyan, farklılık içinde bütünleşmeyi öngören, ulusal birliği korumayı hedefleyen bütünlük idealini tanımlayan kapsayıcı bir değerdir.”
Laiklik ilkesinde “din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulmasıdır. İnanç ve vicdan özgürlüğünün omurgası, toplumdaki farklı inançların barış içinde birlikte yaşamalarının önkoşulu ve güvencedir” deniliyor.
Kadın erkek eşitliğinden, başlangıçta ve sonrasında Laiklik ilkesi altında ya da bununla bağlantılı olarak söz ediliyor: “Bizim için laiklik: İnsan haklarının, kadın – erkek eşitliğinin, çağdaşlığın ve modernleşmenin güvencesidir.”
‘Çağdaş Türkiye İçin Değişim Programının Temel Hedefleri’nde, ilk öncelik İnsan olarak belirlenmiş: “Hiçbir dini, mezhepsel, etnik köken gözetmeksizin insan odaklı gelişmedir. İnanın emeği, değerleri, kültürü, kimliği ve hakları ile kucaklaşmaktır.”
Diğerleri; demokrasi, insan hakları, güvenlik, yurtta sulh dünyada sulh ilkesi, ahlak, hoşgörü, katılımcılık, onurlu çalışma hakkı, sürdürülebilir kalkınma, herkese eğitim, herkes için sağlık, yoksullukla mücadele, cinsiyet eşitliği, yenilikçilik, çevreye duyarlılık, olarak sıralanıyor.
LGBTİ+’lar yok
CHP parti programında LBGTİ+’lardan söz edilmiyor. Cinsiyet eşitliği bölümünde sadece kadın – erkek eşitliğine yer verilmiş.
‘İdeolojimizin Temel Dayanakları’ başlığı altında ‘azınlık hakları’ anılıyor: “İnsan haklarını, özgürlük ve hukuk devleti kurallarına sahip çıkmayı, azınlık haklarını, eşitlik ve adalet ilkelerini, politikalarında rehber olarak değerlendirir.”
İkinci bölüm ‘Demokrasi, İnsan Hakları ve Özgürlükler’ başlığını taşıyor. Burada İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ndeki ‘kültür hakkı’na gönderme yapılmış:“CHP’nin temel amacı; bireyi özgürleştirmek, bireyin kendini geliştirmesi önündeki ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel engelleri kaldırmak, bireyin özgürlüklerini bilinçli olarak kullanmasını sağlamaktır.”
CHP programında, inanmama özgürlüğünden, dini inanç taşımayanların hak ve özgürlüklerinden söz edilmiyor.
Anadili hakkı
Başta belirttiğimiz gibi, CHP için ‘etnik farklılıklar ülkemizin zenginliğidir’. Bölümün alt başlığı: ‘Etnik kimlik bir şereftir.’ Programda ‘Asimilasyon değil, entegrasyon öneriyoruz’ deniliyor.Bu bölümde anadili hakkına değinilmekte:
“Kendi ana dilini özgürce kullanabilmelerine, özel dershaneler ve kurslar gibi kurumlar kurarak anadillerini özgürce öğrenebilmeleri ve öğretebilmelerine; kendi ana dilinde gazete, dergi, kitap yayımlamalarına ve diğer her türlü yazılı ve sözlü yayında bulunabilmelerine, müzik ve sanatın diğer dallarında faaliyette bulunabilmelerine… değişik kültürel etkinliklerde bulunabilmelerine, kendi folklorlarını yaşatabilme ve geliştirebilmelerine; tüm bu ve benzeri bireysel kültürel haklara özgürce ve dilediğince ulaşabilmelerine olanak tanımayı çağdaş demokrasi anlayışının gereği sayar.”
Kürtlerle birlikte Arap, Boşnak, Laz, Gürcü, Çerkez, Abhaz, Arnavut ve Roman kimlikleri sayılıyor.
Laiklikle ilgili devam maddelerinde ‘Cemevleri devletten eşit destek görecek’ vaadi bulunuyor. Kadın – erkek eşitliği, öncesinde de ifade edildiğimiz gibi laiklik ilkesi temelinde, onunla bağlantı kurularak ele alınıyor.
CHP’nin parti programında kadın haklarına geniş yer veriliyor ancak “Kadına karşı şiddet en büyük ayıplardandır. Türkiye bu ayıptan kurtulmalıdır” denilmiş ve “kadına karşı şiddetle mücadele ulusal eylem planı oluşturulması” hedefleniyor.
‘Demokratik, Özgür Basın ve İletişim Ortamı’ ana başlığında: Güçlü, yansız, ilkeli, demokratik bir medyanın hedeflendiği, bilgi edinme özgürlüğünün güvence altına alınacağı, iletişim özgürlüğünün korunacağı, sansür ve öndenetime son verileceği, medya – ticaret – siyaset ilişkilerinin şeffaflaşması gerektiği, nitelikli medya ve yerel medyanın destekleneceği, tekelleşmenin önlenmesi, RTÜK ve BİK’in tarafsız olması gerekliliği gibi temel konular ele alınıyor.
Kent ve çevreye karşı suç
‘Planlı, Sağlıklı Kentleşme’ ana başlığında, kent ve kültür arasındaki bağa dikkat çekiliyor: “Kentlerde fiziki ve sosyal altyapı ile çevre kalitesinin artırılarak, tarihi, doğal, sosyal ve kültürel değerlerin korunması, sağlıklı, güvenli, ekonomik ve çağdaş yaşam ortamlarının oluşturulması hedefimizdir. Bu çerçevede; altyapısıyla, çevresel ve tarihsel değerleriyle, kültürel çoğulculuğuyla yaşanabilir kentler oluşturulması önceliğimizdir.”
Ayrıca programda “kent ve çevreye karşı suçlarda sadece arazi sahipleri ve yatırımcılar değil, izin veren ve göz yuman her kademedeki görevlilerin de sorumlu tutulacağı” söyleniyor.
‘Ulusal Güvenlik ve Dış Politika’ başlıklı dördüncü bölümde ‘Avrupa Birliği ile ilişkiler’ ana başlığı altında, ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ ifadesi kullanılıyor: “CHP, SözdeErmeni Soykırımı iddası ile ülkemizin haksız önyargılarla suçlanmasına karşı bugüne kadar partimiz öncülüğünde sürdürülen kararlı duruşa sahip çıkmaya devam edecektir.”
‘Üretim ve Üretenden Yana Yeni Ekonomik Düzen’ başlıklı beşinci geniş bölümde, “Irk, dil, inanç, mezhep, cinsiyet, sınıf ayrımı yapılmadan herkese hayata eşit şartlarda başlama fırsatı verilecektir” deniliyor.
Turizm, ekonomi başlığı altında inceleniyor: “Turizmde hedefimiz, cazibe merkezi Türkiye”, Turizm hedefleri şu başlıklarla sıralanıyor: Yeni tanıtım stratejileri geliştirilecek, turizme güçlü kamusal destek sağlanacak, ‘ucuz turizm’ tuzağı aşılacak, kamusal alanların turizm amaçlı kullanımı etkin denetlenecek, turizm sektörünün vergi yükü AB ülkeleri düzeyine çekilecek, turizm altyapısı yenilenecek, maliyet azaltıcı teşvik sağlanacak.
Din eğitiminde laiklik vurgusu
‘Sosyal Refah Devleti’ başlıklı altıncı bölümde eğitime geniş alan ayrılmış. ‘Eğitim, aydınlığın yoludur’ başlığı altında şöyle söyleniyor: “Eğitim en temel insan haklarındandır. Eğitim hak, olarak ve özgürlüğünü çocuklarına, gençlerine yeterince sağlamayan toplumların çağı paylaşabilmesi olası değildir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel hedefi, Atatürk’ün öngördüğü gibi fikri hür, vicdani hür, irfanı hür bir nesil yetiştirmektir.”
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi başlıklı bölümde, laiklik vurgusu var: “Din kültürü eğitimi, bireyin inanç dünyasını geliştiren, çağdaş gelişmeye açık, manevi ve ahlaki değerlerini zenginleştiren, insan ve doğa sevgisini artıran nitelikte olacak, dini siyasi amaçlarla istismara yol açmayacak şekilde gerçekleştirilecektir.”
Bu bölümde ayrıca ‘azınlıklara din adamı yetiştirme olanağı sağlanacağından’ söz ediliyor. Ayrıca, üniversitelerde rektörlerin üniversite öğretim üyeleri tarafından seçileceği belirtiliyor.
Ulusal kültür zenginliğimizdir
CHP programında kültür politikalarıyla ilgili bölüm ‘Ulusal Kültür Zenginliğimizdir’ cümlesiyle başlıyor. Programda, kültür politikalarına ayrılan bölümün tamamını, programda yazıldığı haliyle aktarıyoruz:
Ortak kültürümüzün özü tarihimizdir, coğrafyamızdır, ulusdevlet kimliğimizdir, laik demokratik Cumhuriyetimizin temel nitelikleridir. Kültürel köklerimiz, hem “Mevlana’sı, Yunus Emre’si, Hacı Bektaş-ı Veli’si, Şeyh Edibali’si” ile 13. yüzyıl hümanizmasının insan sevgisine, Anadolu’nun kültürel zenginliğine, hem de ulusal kurtuluş mücadelemizin ahlaki ve felsefi değerlerine, Atatürk devrimlerinin çağdaş, evrensel değerlerine dayanmaktadır.
CHP’nin kültür politikası, bireysel kültürel hakları, kültürel çoğulculuğu, özgürlüğü ve demokratikleşmeyi temel alır:
Özgürlüğü evrensel bir değer olarak gören ve korumasını bilen; kişilik haklarına saygılı, yapıcı ve yaratıcı, barışçıl ufka sahip insanı öne çıkaran, “Kişiliğin özgürce geliştirilmesi” ile “toplumla dayanışmayı” bağdaştıran; düşünce özgürlüğü ve farklılıkları içinde ulusal birliği koruyup güçlendiren,
Kültürde asimilasyonu değil, bireysel kültürel haklara saygı içinde entegrasyonu benimseyen, ileri bir demokratik toplum ve kültür ortamını amaçlar.
Türkiye’nin kültür varlıklarının ortaya çıkartılmasına, Türk kültürünün halkımız tarafından en yaygın biçimde özümlenmesine ve kültür hazinelerimizin dünyaya daha iyi duyurulmasına özel önem verilecektir.
Din, dil, mezhep ve etnik köken farklılıklarımızın, ülkemizde ayrımcılığın değil, renkli ve zengin bir kültürün bütünlüğü çerçevesinde görülebilmesi için gerekli her türlü düzenleme yapılacaktır.
Eğitim ve yayın programlarında kültür konularına daha geniş yer verilmesi ve kültürel amaçlı faaliyetlere daha çok kaynak ayrılması sağlanacaktır.
Bu anlayışla CHP ülkemizin kültür hayatının zenginleştirilmesine ve yeniden yapılandırılmasına olanak verecek kültür kurumlarını, çağdaş bir anlayışla yeniden düzenleyecektir.
Bu çerçevede Dil ve Tarih kurumları yeni bir anlayışa kavuşturulacaktır.
Kültür desteklenecek, ama müdahale edilmeyecektir.
Sanatçılarımızın yaratıcılıktaki özgürlüklerine müdahale edilmeyecek, sanat kurumlarının özerkliği korunacaktır.
Sansüre son verilecek: Kültürel etkinliklerde ve sanatta sansüre son verilecek; siyasal amaçlı veya keyfi yasak ve sansür, her türlü idari öndenetim kaldırılacaktır. Bu konuda uluslararası normlarda yargı kararlarına bağlı kalınması temel alınacaktır.
Sanat yasası çıkartılacak: Evrensel sanat normları çerçevesinde sanatın özgürleşmesinin önündeki tüm yasal engellemeleri kaldırmak amacıyla Sanat Yasası oluşturulacaktır.
Sanat ve sanatçılar desteklenecek: Tüm sanat dalları, kültürel gelişmenin önemli öğeleri olarak kabul edilerek sanatçılar korunacak, gerekli kamu desteği sağlanacaktır. Sanata özel yetenekli çocuklara en ileri düzeyde eğitim olanağı sağlanacaktır.
Telif hakları korunacak: Patent ve fikri mülkiyet ile ilgili mevzuat daha çağdaş yapıya kavuşturulacak, telif hakları korunacak, telif hakları konusunda sanatçılarımızın yaratıcılıklarının gasp edilmesinin önüne geçilecek, korsanla etkin bir şekilde mücadele edilecektir.
Vergiler inecek, sosyal güvenlik yaygınlaşacak: Kültür ve sanat alanındaki vergiler asgari düzeye çekilecek; sanatçıların, yazarların ve düşünürlerin sosyal güvenliği sağlanacaktır.
Sahne sanatları desteklenecek: Tiyatro sanatı Türkiye’nin bütün illerinde yaygınlaştırılacak, özerk bir sanat kurumu olan Devlet Tiyatroları’nda çalışan sanatçılarımızın özlük hakları ve çalışma koşulları iyileştirilecek; özel tiyatroların devlet tarafından desteklenmesi için gerekli yeni düzenlemeler yapılacaktır.
Sinemaya özel destek: Sinemanın desteklenmesi ve Türk sinema endüstrisinin oluşturulmasına yönelik teşvik ve vergi kolaylığı sağlanacak; sinema sanatçılarımızın emekliliklerine ilişkin özel düzenlemeler yapılacaktır.
Türkiye sinema kurumu kurulacak: Sinema endüstrisinin gelişimindeki sürekliliğini desteklemek, sektörün uluslararası yükümlülüklerinin gereğini yerine getirmek, sinema sektörünün eğitim, yapım, dağıtım, pazarlama ve gösterim alanlarında geliştirilmesi ve güçlendirilmesi amacıyla, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip, idari ve mali açıdan özerk, “Türkiye Sinema Kurumu” kurulacaktır.
Kültür ve sanat eğitimi, laik demokratik Cumhuriyet değerlerimizden kopmadan, çağdaş dünyayla bütünleşmeyi sağlayacak ve katılımı özendirecek bir yapıya kavuşturulacaktır.
Arkeolojik kazılara her türlü destek sağlanacaktır.
Çağdaş müzecilik geliştirilecek; kültürel mirasın, ait olduğu coğrafyada korunmasına ilişkin evrensel ilkenin yaşama geçirilmesi sağlanacaktır. Arkeolojik kazılara destek sağlanacaktır.
Madımak, hoşgörü merkezi olacak: Sivas Madımak Oteli, Alevi kültürü ve değerlerinin yansıtılmasına katkı sağlayacak çerçevede Hoşgörü Merkezi’ne dönüştürülecektir.
Yerel yönetimlere ve sivil toplum örgütlerine sanat için destek: Yerel yönetimlerin de kendi yörelerindeki kültür eserlerine sahip çıkmaları özendirilecek, sivil toplum örgütlerinin aynı amaçlı çabaları da teşvik edilecektir.
Bilgi toplumunun modern kütüphaneleri oluşturulacak: Kütüphaneler, modernleştirilerek teknolojinin gelişmiş olanaklarından yararlandırılarak ulusal eğitim ve kültür politikalarımızın odak merkezleri haline getirilecektir. Halk kütüphanelerine ülkemizde yayınlanan tüm kitapların alınması, kitapevlerine kitap için özel kağıdın ayrıcalıkla tahsisi sağlanacaktır. Milli Kütüphanenin en büyük kaynağı olan Derleme Kanunu güncellenip işlerlik kazandırılarak uluslararası standartlarda bir ulusal bellek haline getirilecektir.
Okuma alışkanlığı olanlara hizmet götürmek, okuma alışkanlığı olmayanları ise teşvik etmek amacıyla gezici kütüphaneler yaygınlaştırılacak ve zenginleştirilecektir.
Sanat kurumlarına keyfi müdahalelere son: Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı sanat kurumlarının siyasal amaçlar için kullanılmamaları, kuruluş amaçlarına uygun sanatsal etkinlikler içinde olmaları ve bu etkinliklerin bütün dünyada kültürümüzü tanıtıcı rol oynaması sağlanacaktır.
Sanatçıların, sanat kurumlarının yönetim bünyesinde yer almaları özendirilecektir.
Türk dilinin bilim ve evrensel kültürdeki gelişmeler doğrultusunda zenginleşmesi amaçlanacak: Türk dilinin bilim ve evrensel kültürdeki gelişmeler doğrultusunda zenginleşmesi, dilimizin kullanımı ve uygulanmasında yozlaşmanın önünün alınması hedef alınacaktır.
Atatürk’ün başlatmış olduğu Türk dilinin gücünü halktan ve kaynaklarından alarak zenginleştirilmesi, arı, yalın ve özgün yapısını koruyabilmesi; yazın, sanat ve bilimin her alanında yeterli hale gelmesi süreci kararlılıkla sürdürülecektir.
Türk Dil Kurumu ile birlikte Atatürk’ün vasiyetnamesinde yer alan Türk Tarih Kurumu’nun gerçek işlevlerini sürdürebilmeleri için gerekli yasal düzenlemeler yapılacak; Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’nun 1980 sonrasında bozulan yapıları düzeltilerek, kurumlar yeniden eski statülerine kavuşturulacaklardır.
Tarihi ve kültürel zenginliğin korunması
Tarih ve kültür zenginliklerimizin, tarihi kültürel mirasımızın doğasını oluşturan yapısının, taşınır veya taşınmaz kültür varlıklarımızın özenle korunması, ulusal kimliğimizin ve ulus olma bilincinin korunması ile eş anlamlıdır.
CHP, bu değer ve zenginliklerin tümünü sahiplenerek, çağdaş yöntemlerle koruyarak, tüm özgün nitelikleri ve özellikleri ile gelecek nesillere aktarmayı temel görev bilmektedir.
İlke olarak, ülkemizde mevcut tüm kültürel varlıklara, sahip oldukları tarihsel bağları ve özgünlükleri ile ait oldukları yerlerde sahip çıkılacak; bu varlıklarımız korunacak, yaşatılacak ve insanlığa sunulacaktır.
Tarihi kültürel zenginliklerin korunmasına öncelik veren imar ve planlama anlayışına ağırlık verilecek; tarihsel, kültürel ve doğal SİT alanlarının korunmasında, kent planlamasında, çevre hukukunun ve bu alandaki çağdaş normların dikkate alınmasına özen gösterilecektir.
Tarihi çevre, içinde yaşayan insanlarla beraber toplumun hizmetine sunulacaktır. Bu konuda ekonomik çerçeveyi düzenleyecek bir kurumsal ve yasal yapı da hızla oluşturulacaktır. Ülkemizin çok çeşitli kültürel birikimini, tarih-kültür, arkeoloji ve doğa zenginliklerini, çağdaş bilimsel yöntemlerle araştıran, dengeleyen, yayan kurum ve arşiv düzeninin geliştirilmesi sağlanacaktır.
Ülkemizden çıkartılmış kültür varlıklarının geri kazanılması hedef alınacaktır. Yurt dışındaki kendi tarihimize ait taşınmaz kültür varlıklarının korunması, kayıt altında tutulması, bakım ve muhafazada sorumlulukla davranılması için gerekli önlemler alınacaktır.
Tarihi zenginlik araştırmaları tamamen bilimsel çalışmalara dayandırılarak, bu süreçte görev alan birimlerin eşgüdümü sağlanacak, araştırma birim merkezlerinde ihtiyaç duyulan teknik donanım ve uzman personel eksiği hızla giderilecektir.
Tarihi kültürel zenginliklerimizin tahrip edilmelerine son verilecek, bu konuyla ilgili keyfi araştırma girişimleri konusunda denetimler sıklaştırılacaktır.
Turizm adına değerlendirilen tarihi zenginliklerimizin herhangi bir zarar görmemesi için gerekli önlemler alınacak, tarihi zenginliklerimizin tanıtımı ve korunması amacıyla kurulmuş derneklere yerel yönetimlerin katkısı da alınarak devlet desteği sağlanacaktır. Turizmin ülkenin ana gelir kaynaklarından biri olmasını sağlamak için turistin otel ve havaalanı arasında sıkıştırılması önlenecektir.
Tarihi kültürel zenginliklerimizin gelecek kuşaklara aktarmak üzere devralınan emanetler olduğunun bilinci ile, bu varlıklarımızı olası afetlerden korumak amacıyla, devlet bünyesinde oluşturulacak özel kurumlar aracılığıyla ihtiyaç duyulan her türlü önlem alınacaktır.