Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi’nden (TÖP) oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı, ittifakın kuruluşunu ve yol haritasını 24 Eylül 2022’de İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan toplantıda açıkladı.
Toplantı öncesi pankart ve sloganlarla merkez önüne gelen direnişteki ETF işçileri, yalnızca ittifaka emekçi desteğini göstermekle kalmadı, yanlarında getirdikleri davul zurnayla kültürel ögeleri buluşmaya taşıdı. İşçiler toplantı saatine kadar, diğer konuklarla birlikte, Haliç kıyısında halay çekti.
Cumartesi Anneleri beyaz tülbentleriyle simgeleşen talepleriyle gelmişti. LGBTİ+ kuruluşları, farklı duruşları simgeleyen bayraklarıyla.
Salon dolarken şarkılar çalındı: Saian’dan ‘Berhava’, Mehmet Erdem’den ‘Hâkim Bey’, Zülfü Livaneli’den ‘Özgürlük’, Yeni Türkü’den ‘Fırtına’, Sezen Aksu’dan ‘Ceylan’ kulağımıza çalınanlardan. Parti genel başkanları salona Moğollar şarkısıyla girdi: ‘Bir Şey Yapmalı.’
Program sunumu Türkçe ve Kürtçe yapıldı. Kürtçe sunum yapan erkeğin Kürt geleneksel kıyafetlerini çağrıştıran giysisi dikkat çekti.
Temel hak ve özgürlükler sınırı
İttifak, “Ekonomiden siyasete birçok alanda Cumhur İttifakı’nın yarattığı yıkımı durdurmayı, Tek Adam Yönetimi’ni sonlandırmayı, halkın çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmeyi, demokratik hak ve özgürlükler temelinde bir değişim ve dönüşümün gerçekleşmesini sağlamayı” acil görevler olarak belirlemişti. Bu yönde hazırlanan deklarasyonda kültüre yalnızca, temel hak ve özgürlükler ekseninde yer verildi.
Deklarasyonun ‘Halkın egemenliğine dayanan bir demokrasi’ başlığında farklı kimliklere, yaşam tarzına ve laikliğe vurgu vardı: “Demokrasiyi, eşit yurttaşlık taleplerini ve inanan inanmayan herkes için düşünce, inanç ve vicdan özgürlüğünü kapsayan bir laikliğin inşa edilmesi, Alevilerin eşit yurttaşlık hakkının güvence altına alınması,Farklı kültürlere, kimliklere, inançlara ve yaşam tarzlarına saygıya dayalı eşit yurttaşlık hakkının temel bir ilke olarak benimsenmesi zorunludur.”
‘Kürt sorununda barışçıl, demokratik çözüm’ başlığında anadili hakkında söz edildi: “Başta anadili hakkı olmak üzere tüm evrensel kimlik haklarının tanınması için gerekli düzenlemelerin yapılması büyük önem taşımaktadır.”
‘Kadınlar, gençler, dezavantajlı gruplar için eşitlik ve özgürlük’ başlığında toplumsal cinsiyet eşitliği önündeki kültürel engellere ve gençler özelinde kültür hakkına değinildi: “Kadınların ve LGBTİ+’ların toplumsal yaşamın bütün alanlarında eşit ve özgür olması için her türlü güvencenin sağlanması zorunludur… İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden geçerli hale getirilmesi ve uygulanması, toplumsal cinsiyet eşitliği önündeki siyasal, idari, ekonomik ve kültürel tüm engellerin kaldırılması ilk acil adımlardır… Gençlerin yaşam tercihlerine saygı duyan bir yaklaşımla, kendilerini serbestçe ifade edebilmeleri ve özgürce yaşayabilmeleri için başta eğitim ve kültür olmak üzere ekonomik, toplumsal ve siyasal alanlarda bütün engeller kaldırılmalıdır.”
‘Doğanın çevrenin ve kültürel varlıkların korunması’ başlığında ise “Tarihi ve kültürel varlıkların yağmasına son verilmelidir” denildi. Programın kültürü doğrudan ele alan tek cümlesi bu oldu.
Liderlerin söyleminde kültür
Temel hak ve özgürlükler eksenli bu değerlendirmeler ve kültürel varlıkların korunacağı vaadi dışında, deklarasyonda kültüre ilişkin ayrıca bir ifade yer almadı. Örneğin sanatsal özgürlüğün kısıtlanmasından ya da kültürel üretimin önündeki engellerden söz edilmedi. Emeklilikte yaşa takılanlar gibi seçim dönemine yönelik maddelerin yer verildiği deklarasyonda, kültüre daha geniş bir alan açılabileceği beklentisi havada kaldı.
Toplantı parti genel başkanlarının konuşmalarıyla devam etti. Kadınların, LGBTİ+’ların hakları, Kürt halkının talepleri sıklıkla dile getirilirken, kültürle ilgili doğrudan tek cümleler EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz’den geldi. Akdeniz sanatçılara çağrı yaptı: “Aydınlara, yazarlara, sanatçılara, edebiyatçılarımıza sesleniyorum. Millet İttifakı’yla Emek ve Özgürlük İttifakı arasındaki gri bölgede titrek durmayın. Gelin Türkiye’nin önünü açalım, Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alın.”
TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise geleceği şöyle kurguluyordu: “Diyarbakır’da horon, Karadeniz’de zeybek, Ege’de çiftetelli, Trakya’da hayal çektiğimizi hayal edelim.”
#Emek Partisi#Emek ve Özgürlük İttifakı#Emekçi Hareket Partisi#Halkların Demokratik Partisi#Sosyalist Meclisler Federasyonu#Toplumsal Özgürlük Partisi#Türkiye İşçi Partisi