Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 6 Şubat depremlerinin ve yönetimsizliğin vurduğu Hatay’da, Hatay Arkeoloji Müzesi önünde açıklama yaptı. Kentte incelemelerde bulunan Ersoy, kültür varlığı yapılarında hasar tespitinin büyük ölçüde tamamlandığını ve restorasyon çalışmalarına mart ayında başlanacağını söyledi. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Hatay Arkeoloji Müzesi’nin bir bölümünün hasar gördüğünü açıklamıştı.
Bakanlığa bağlı yapılarla birlikte, özel kişi ve vakıflara ait yapılar için de harekete geçtiklerini aktaran Ersoy, “Bütün camiler bizim camilerimiz, bütün havralar ve sinagoglar bizim havralarımız, sinagoglarımız” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ayrıca, ilki İstanbul Beyoğlu’na yapılan, geçen yıl Çanakkale, Ankara, Konya ve Diyarbakır’ı da kapsayacak şekilde genişletilen ve çok eleştirilen Kültür Yolu projesini Hatay’da hayata geçireceklerini aktardı. Ersoy, “Büyükşehirlerde uyguladığımız farklı bir yöntemi burada da uygulayacağız. Hatay ve Antakya için bir Kültür Yolu rotası oluşturacağız. Rota dahilindeki bütün tescilli yapıların tamamını ayağa kaldıracağız. Tamamen yıkılmış olanları kurtarabildiğimiz parçalarıyla birlikte rekonstrüksiyon şeklinde ayağa kaldıracağız. Yeni bir hikâye yazmamız gerekiyor Antakya ve Hatay’a. Bu hikâyenin kültür, gastronomi ve turizm ağırlıklı bir hikâye olması gerekiyor.” dedi.
Bakan Ersoy’un Hatay’da yaptığı açıklamalar şöyle:
‘Gecikmeden müdahale ettik’
Depremin ilk anından itibaren bakanlığımızın, Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış Acil Afet Önlem Planı var. Bu plan kapsamında Türkiye genelindeki bütün müze ve ören yerlerimizin afete maruz kalmaları durumda uygulanacak planları hazır. Hangi müze hasar görürse, o müzeye hangi şehirden hangi ekip müdahil olacak, hangi uzmanlar gelecek, nerelerden ekstra güvenlik personeli kaydırılacak gibi prosedürler belli. Aslında bu depremde de bunu iyi bir şekilde test etmiş olduk. 11 şehirdeki müze ve ören yerlerindeki hasar almış noktalara aynı planlandığı şekilde, hiç gecikmeden ekiplerimiz müdahale etti.
Şu anda çok geniş ekiplerle 10 şehirde kültür varlıklarımızın hasar tespitlerini yapıyoruz. Hem Vakıflar Genel Müdürlüğü’müze bağlı hem Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü’müze bağlı yapıların tespitleri hızlı bir şekilde devam ediyor. Zaten sona da gelmiş durumdayız.
Hatay özelinde konuşacak olursak şu anda 77 kişilik Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ekipleri tespitte bulunuyor. Yine bugün itibarıyla 78 kişilik Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü’nün ekipleri tespitlerde bulunuyor. Özellikle hem bakanlığımıza hem kamuya ait kültür varlıkları hasar tespitleri tamamlanmış durumda. Şimdi ikinci aşamada özellikle vatandaşlara ait, mülkiyeti özel şahıslara ait varlıkların öncelikli olarak koruma levhaları takılıyor. Enkaz kaldırılması sırasında yanlışlıkla kaldırılmaması için, tescilli yapıların enkazının kaldırılmaması için. Bugünden itibaren de koruma bantları çekilmeye başlanacak. Özellikle şehrin kentsel SİT alanında kalan kısmının hem enkaz kaldırma sırasında hem yeniden yapılandırılması kısmında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kontrolünde, yönetiminde ve öncülüğünde yapacağımız çalışmalar olacak.
‘Mart ayında restorasyona başlayacağız’
Ben bu bağlamda bugün pek çok noktayı gezdim. Ağır hasarlı olanlar, yıkılanlar, az hasarlı ve orta hasarlı yerler de var. Biz ilk etapta, mart ayı itibarıyla hiç beklemeden rölevesi elimizde mevcut olan, projesi mevcut olan yapıların hızlı bir şekilde restorasyonuna başlıyoruz. Yani mart ayı itibarıyla burada çalışmaların, Hatay ev Antakya genelinde kamu binalarında, kamu kültür varlıklarında başladığını göreceksiniz. Önümüzdeki hafta itibarıyla özel şahıslara ait tescilli yapılarda mülk sahipleriyle irtibata geçmeye başlıyoruz biz. Hepsini çağırıp konuşacağız. Onlara nasıl beraber müdahale edeceğimizi, çünkü onların onayı ve mutabakatımız gerekiyor özel şahıs mülkiyetinde oldukları için, onlarla da bir eylem planı oluşturup onlara da müdahil olacağız. Biz hızlı bir şekilde hem Vakıflar Genel Müdürlüğü’müze ait binalar için hem de Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü’müze ait binalarla ilgili çok ciddi bir fon ayırdık. Biz hiç beklemeden çalışmalara başlıyoruz.
Ancak özel şahıslara ait mülkiyetlerle ilgili de yönetmenliğimizde düzenlemeye gideceğiz bu depremle ilgili. Onlara da çok ciddi oranda hem maddi hem teknik destek sağlayacağız. Gücü yetmeyenler, özel vakıflara ait olanlara hem ciddi oranda destek hem de teknik destek sağlayacağız. Tamamen bizim kontörlümüze geçmesini isteyenler varsa onları da alacağız.
‘Kültür Yolu rotası oluşturacağız’
Büyükşehirlerde uyguladığımız farklı bir yöntemi burada da uygulayacağız. Hatay ve Antakya için bir Kültür Yolu rotası oluşturacağız. Rota dahilindeki bütün tescilli yapıların tamamını ayağa kaldıracağız. Tamamen yıkılmış olanları kurtarabildiğimiz parçalarıyla birlikte rekonstrüksiyon şeklinde ayağa kaldıracağız. Yeni bir hikâye yazmamız gerekiyor Antakya ve Hatay’a. Bu hikâyenin kültür, gastronomi ve turizm ağırlıklı bir hikâye olması gerekiyor. İlk adımı bizim atmamız gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mızla birlikte yeniden planlanması sırasında bu dediğim kentsel SİT olan noktaları Kültür Rotası şeklinde planlayıp, mart ayı itibarıyla, çok beklemeden restorasyon ve rekonstrüksiyon faaliyetlerine de bakanlık olarak başlayacağız.
Çok sayıda camimiz de var, Vakıflar Genel Müdürlüğü’müze ait olan, ait olmayan çok sayıda camimiz de var. Bunların hepsinin sorumluluğunu biz alıyoruz. Hatay ve Antakya’nın bir özelliği daha var biliyorsunuz; burası bir mozaik, dinlerin buluşma noktası. Burada havra ve sinagoglarımız da var. Bütün camiler bizim camilerimiz, bütün havralar ve sinagoglar bizim havralarımız, sinagoglarımız. Bu bilinçle bölgedeki tüm tescilli yapıların sorumluluğunu biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak üstleneceğiz. Özel vakıflara ait bu tarz yapılar varsa onlarla da yarından itibaren irtibata geçerek hiç beklemeden yeniden inşasını el birliğiyle yapacağız.
Hedefimiz bir yıldan kısa sürede buraları ihya etmek, yeniden ayağa kaldırmak. Bir bilim kurulu oluşturuyoruz Antakya ve Hatay’la ilgili. Onların çizdiği bir plan doğrultusunda bu rotayı planlamayı düşünüyoruz. Gelecek 50 yıl boyunca şehrin yeni rotası kültür, gastronomi ve turizm üzerine olması lazım. Artık burası tekrar bienallerle, sanatla buluşarak yeni bir hikâye yazması gerekiyor. Burada da öncülüğü bizim bakanlığımız üstlenecek.
#6 Şubat depremleri#Antakya#Hatay#Kültür ve Turizm Bakanı#Kültür Yolu#Turizm