Farklı disiplinlerden sanatçılar ve kültür alanı çalışanları, Eczacıbaşı Topluluğu’na bağlı Esan Madencilik’te işten çıkarılan 243 işçinin direnişine, ortak bir bildiri yayımlayarak destek verdi. Açıklama, “Eczacıbaşı Topluluğu’nun ve ailesinin sanat alanındaki kaçınılmaz mevcudiyeti herkesin malumu” denilirken, işçilerin yasal hakkı olan sendikalaşma hakkının tanınmasını talep edildi. Ayrıca “Eczacıbaşı Topluluğu’na, kültür-sanat alanında sarf ettikleri özgürlük ve demokrasi yanlısı sözlerinin bağlayıcı olduğunu hatırlatmak isteriz” denildi. 300’e yakın ismin imza verdiği bildirinin tam metni şöyle:
“Eczacıbaşı Topluluğu’na;
Sanat ve kültür sektörü çalışanları, sanat emekçileri, sanatçılar, sinemacılar, tiyatrocular, müzisyenler, sanatseverler ve izleyiciler olarak, ‘Ya saygın bir uzlaşma ya da tavizsiz direniş!’ sloganıyla hak arayan maden işçilerinin çağrısını duyduk ve direnişlerinin yanındayız.
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’ndan (İKSV) İstanbul Modern’e, Eczacıbaşı Topluluğu’nun ve ailesinin sanat alanındaki kaçınılmaz mevcudiyeti herkesin malumu. Eczacıbaşı Topluluğu’na, kültür-sanat alanında sarf ettikleri özgürlük ve demokrasi yanlısı sözlerinin bağlayıcı olduğunu hatırlatmak isteriz. Sizleri, bu sözlerle uyumlu eylemler gerçekleştirmeye, kültür-sanat alanında etkin olmanızı sağlayan kaynakların, en alt kademeden en üst kademeye tüm çalışanlarınızdan geldiğini hatırlatarak, sanatsever, koleksiyoner, hayırsever ve bağışçı olmanızın maddi temellerini sağlayan işçilerin hakkını teslim etmeye çağırıyor; doğrudan Eczacıbaşı Topluluğu’na bağlı olan Esan Eczacıbaşı’nın hak aradığı için işten çıkardığı işçileri geri almasını ve işçilerin yasal hakkı olan sendikalaşma hakkının tanınmasını talep ediyoruz.”
Sanat camiasına çağrıda bulunmuşlardı
Balıkesir’in Balya ilçesinde faaliyet gösteren Eczacıbaşı Esan Madencilik’in alt firması Sargın İnşaat’ta çalışan 243 işçi, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde işten çıkarıldı. İşten çıkarmaya şirketin zarar ettiği ve küçülmeye gidilmesi gerekçe gösterilse de işçilerin sendikaya üye oldukları için işlerine son verildiği aktarıldı. İşçiler ve Bağımsız Maden İş Sendikası üyelerinin direnişi sürerken, işçiler sanat ve kültür camiasına seslenmişti. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve İstanbul Modern gibi çok sayıda kültür kuruluşuna sahip Eczacıbaşı Topluluğu, “İşçinin kıdemine, ihbarına çökerek işçinin sendikalaşma hakkını gasp ederek ‘kültürlü’ gözükmeye çalışıyor” sözleriyle eleştirilmişti. İşçilerin çağrısı, sanatçıların bildirisiyle karşılık bulmuş oldu.
‘Beethoven’ı işten atardık’
İşçilerin direnişi, Bülent Eczacıbaşı’nın imza gününü de iptal ettirdi. Bülent Eczacıbaşı’nın, Yapı Kredi Yayınları’ndan yeni çıkan Aklımızda Bulunsun adlı kitabının 8 Aralık’ta İstanbul’da düzenlenecek imza günü etkinliği yapılmadı.
Öte yandan Bülent Eczacıbaşı, 9 Aralık’ta Habertürk’te Para Gündemi programında kitabını anlatırken kültür alanıyla ilgili çarpıcı sözler söyledi. Beethoven’ın 9. Senfoni’sinin ilk sekiz notası için bir yıl çalıştığını aktaran Eczacıbaşı, “bizde çalışsa işine son verirdik” dedi.
Eczacıbaşı şunları söyledi: “Ben diyorum ki böyle bir insan Eczacıbaşı’nda çalışsaydı… Bizim sistemimiz verimliliğe göre başarıyı ölçen bir sistem. Biz Beethoven’ın maliyetini sekize bölerdik, nota başına maliyeti hesaplardık ve derhal işine son verirdik. Bizim yönetim denetim sistemlerimiz yaratıcılığın önüne geçiyor. Halbuki inovasyonda, yaratıcı insanların çalışmalarında deneme var, yanılma var, düşünme var. Vakti unutmak, yeniden başlamak var. Yanlış yapmak var. Bütün bunlar bizim sözlüğümüzde yok, olmaması gereken şeyler. Onun için hem yaratıcı insanların çalışmasına imkan veren hem de yönetimin gerektirdiği kontrolleri elden bırakmayan sistemler geliştirmeniz lazım. Tembel görünen bir insan dünya uygarlık tarihinde zirveye oturan bir eser yaratabiliyor. Ama o, notalarla uğraşıyor işte bir sene. Bizim alışkanlıklarımızda bu yok.”
#Bağımsız Maden İş Sendikası#Eczacıbaşı Topluluğu#İKSV#işçi hakları#İstanbul Modern#sendikalaşma hakkı