Kültür Meclisi

  • Görüşler / Görüşmeler
  • Akademisyenler
  • Kültür Kuruluşları
  • Kültür Üreticileri
  • Meslek Örgütleri
  • Siyasi Partiler
  • Sizden Gelenler
  • Kültür Meclisi sizin fikirlerinizi önemsiyor. Önerilerinizi, talep ve beklentilerinizi bize yazın, yayımlayalım. Kültür Meclisi’nde sizin de sözünüz olsun.
  • Bilgi Merkezi
  • Güncel Gelişmeler
  • Anayasa ve Yasalar
  • Makaleler ve Tezler
  • Parti Programlarında Kültür
  • TBMM Tutanaklarında Kültür

Kültür Meclisi Nedir?

kultur@kulturmeclisi.com

MENU

Seçim kampanyalarında sosyal medya faktörü

11 Mayıs Perşembe, 2023

Yeşim Yıldız

Bugünün yeni siyasi arenası sosyal medya, yaklaşan seçimleri nasıl etkileyebilir? Siyasi liderler sosyal medyayı seçim kampanyalarında nasıl kullanıyor? Dr. Rafet Aykut Akay’ın görüşleriyle sosyal medyanın yürütülen kampanyalardaki rolünü ve etkilerini inceledik:

Paylaş

Türkiye, 14 Mayıs seçimleri için sandığa gitmeye hazırlanırken, siyasilerin sosyal medya üzerinden yürüttükleri kampanyalar da devam ediyor. Bu sosyal medya kampanyalarının, seçmenin siyasi bakışını şekillendirmeye yönelik etkisinin sandığa nasıl yansıyacağı da merak ediliyor. Buna gelmeden geçmişe bakalım:

Sosyal medyanın ilk defa siyasete etkisinin olduğu düşünülen 2008’deki ABD seçimlerinde, Barack Obama sosyal medyayı o günün şartlarına göre en güçlü haliyle kullanmış, bu işe ciddi bir bütçe ayırmıştı ve uğraşının, seçmen üzerinde yüzde 8 civarında bir etki yarattığı düşünülüyor.

Seçim kampanyalarında sosyal medyanın kullanımının ikinci evresi ise 2012’de. Yine Obama tarafından, geçen dört yılda dijital dünyadaki değişimler de göz önünde bulundurularak, o döneme göre ciddi bütçeler ayrılarak yapılmış kampanyanın etkisi artmış, oranı yüzde 10’lara ulaşmıştı.

Türkiye’de de sosyal medya, ana akım yayınların eşitlikten uzaklaşmasıyla önemli bir kampanya aracı halini almış durumda. Basın yayın organlarında kendilerine yer bulamayan siyasiler için sosyal medya, seçmene ulaşmanın en önemli araçlarından biri. Örneğin Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın siyasi mesajlarını verebildiği tek alanı sosyal medya. Özellikle Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarla seçmene seslenen Demirtaş, yıllardır bu mecrayı etkili biçimde kullanıyor.

Seçmene ulaşmak amacıyla Twitter’ı aktif şekilde kullanan bir diğer isim CHP lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu. Video serileriyle projelerini paylaşan, mutfağında ve kitaplığının önünde çektiği videolarla seçmene seslenen Kılıçdaroğlu, açtığı TikTok hesabıyla da farklı platformlardaki seçmenlere ulaşma çalışmalarını sürdürüyor.

Kimi zaman da kullanıcılar arasında yayılan video akımları siyasi liderlerin imaj oluşturmasında etkili oluyor. Yakın zamanda kullanıcıların yüzünü Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzüne dönüştüren bir efektle yapılan videolarda, Kılıçdaroğlu’nun her soruya “dürüst yanıt verdiğine” gönderme yapılıyordu.

Memleket Partisi Genel Başkanı olan ve yakın döneme kadar Cumhurbaşkanlığı adaylığı için yarışan Muharrem İnce’nin seçim otobüsünde yaptığı dans da viral olmuş ve gençler arasında yayılmıştı. Gençler “Muharrem İnce dansı” videolarını TikTok üzerinden paylaşırken, İnce de mitinglerinde bu dansı her seferinde kullandı.

Peki tüm bu çabalar acaba seçmenler üzerinde ne kadar etkili? Siyasal İletişim Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Rafet Aykut Akay, seçim kampanyalarının sosyal medyayla ilişkisi üzerine gözlemlerini Kültür Meclisi’nde anlattı.

Akay’e göre, 14 Mayıs sürecinde sosyal medya, hem liderler hem de siyasal partiler tarafından olabildiğince etkili kullanılmaya çalışılıyor ve sosyal medya kullanıcılarına dönük bir dil geliştirilebiliyor; trendlere bağlı olarak kampanyalarına yön verebiliyorlar:

“Temel anlamda kampanyalar gerek reklam boyutuyla, gerek diğer mecralara dönük seçmeni ikna etme yöntemleri açısından, genellikle ana akım medya üzerinden, yani kitle iletişim araçları üzerine hakim bir şekilde hazırlanıyor. Ama sosyal medyaya dönük de ayrı bir çaba gösteriliyor. 2012’den sonra, özellikle 2008 ve 2012’de Obama’nın kullanımının verimli olduğu görüldü. Yeryüzünde çok fazla insan artık dijital dünyada kendine yer buldu. 1- 2 dakikalık televizyon reklamı bütçesiyle bir hafta sürebilecek bir sosyal medya bütçesi eşit. Tüm bunlar sosyal medyada bir hamlede milyonlarca kullanıcıya ulaşma şansı doğuruyor.”

Akay’a göre sosyal medyayı en bilinçli kullanan lider Kemal Kılıçdaroğlu:

“14 Mayıs seçimleriyle ilgili şu anda bütün partilerin istisnasız kendi iç hatlarında, gerek kendi çabalarıyla gerek dışarıdan danışmanlık yöntemleriyle bir çaba gösterdikleri aşikâr. Çoğu klasik yöntemlerle ilerliyor, bazılarının ise bilinçli ilerlediğini düşünebiliriz. Bunlardan en bariz örnek olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu söyleyebilirim. Her kesime dönük hitap söz konusu. Farklı farklı kategorileri var. Örneğin ‘Bay Kemal’in Tahtası’ diye belirli periyotlarda Türkiye içerisinde yapacağı vaatleri ve o vaatlerin mantık düzlemini açıklamaya çalıştığı bir nevi ders videoları. Ama bunu bir hocalık vasfıyla değil, kollarını sıvayarak ‘Siyasette ben bilirim. Ben konuma hâkimim’ deme şeklinde yapıyor. Beyaz gömleğinin temizliği simgeleyerek, ‘Dürüstlükle karşınızdayım’ dercesine planlanmış bir çalışma.

İnsanlar artık sosyal medyada da hızlı tüketim peşinde. Kısa, öz mesajı almak istiyor. Kılıçdaroğlu da bir siyasetçiye göre kısa video başlıkları belirliyor. ‘Eğitim’ diyor mesela. O eğitimle ilgili 3- 4 dakikalık bir paylaşım yapıyor. Klasik miting görüntülerine ek olarak mutfak buluşmaları yapıyor. Altılı Masa’nın diğer liderleriyle birlikte ev oturmaları veya onlarla ilgili fotoğrafları paylaşıyor. Tabii bunu yaparken rakiple hiçbir zaman polemiğe girmiyor; negatif değil, pozitif bir söylem geliştiriyor. Tüm bunlar içerisinde de insanlar tarafından ‘Dedeme oy vereceğim’ söylemi gelişmiş oldu. Buna bağlı olarak kendisi de ‘Evladım Ekrem İmamoğlu’ benzeri ifadelerle kucaklayıcı rol üstlendi.”

Akay, sosyal medya çalışmalarının siyasi lidere etkisi üzerineyse Muharrem İnce örneğini veriyor:

“Bizim sosyal medya gündemimiz o kadar yoğun oluyor ki… Dünyadaki birçok ülkeye göre çok ciddi bir kullanıcı sayımız var ve çok ciddi bir gündem kalabalığımız var. Çok önemli bir konu iki gün, hatta 24 saat içerisinde gündem olup kaybolabiliyor. Muharrem İnce de belirli periyotlarda ve tonlarda sosyal medyayı ve sosyal medyanın yoğun kullanıcısı olan gençleri organize etmiş gibi görünüyor. Depremde kendi sosyal mecralarını etkin kullanmaya çalıştı. Onun ötesinde de bir dans trendi oluşmaya başladı gençlerle birlikte. Sonra o trend, Muharrem İnce’nin söylemlerinin ve görünürlüğünün artmasıyla birlikte bir etkileşimi beraberinde getirdi. Önceleri Muharrem İnce’nin potansiyel adaylığı, muhalefet yani Millet İttifakı tarafında ciddi bir tehdit olarak gözükmezken, sosyal medyadaki görünürlüğüyle bu değişti.”

Rafet Aykut Akay, sosyal medya kampanyalarının büyük ölçüde gençleri hedeflese de artık yalnızca onları etkilemek üzere kurgulanmadığını aktardı.

“Önceki seçimlerde sosyal medya sadece genç yaş grubu tarafından kullanıldığı varsayılarak, rap şarkı ya da animasyon tarzına getirilmiş lider görüntüleriyle çok yapay, sırf onların kalbini ya da oyunu alabilmek çabasıyla yapılmış hamleler vardı. Şimdi o hamleler yapılmıyor.

Gençler çok önemli. Çünkü 6 milyon civarı, ilk defa oy kullanacak bir potansiyel var. Toplamda da 13 milyon civarı genç seçmen var. Dolayısıyla böylesi bir genç seçmeni, üzerine de yetişkinleri hesaba kattığımızda, sosyal medya kolaylıkla etki edebilecek bir mecra. Görüşlerini ve ideolojini ya da kampanyanın etkisini rahatlıkla insanlara sunabileceği bir yer. Ama birtakım gerçekler de var tabii ki. Siyasi gerçekler. Bir kesim ne olursa olsun bir tarafa oy verecek. Belirli bir kesim de diğer tarafa. Buna karşın, sosyal medya çabalarının, insanların büyük bir kısmını, ‘Evet sen bana bunlar bunlar için oy veriyorsun’ diyerek aslında oyunu sağlamlaştırma gibi bir misyonu da var.

Her şeyin siyasal olarak ideal olduğu bir ortamda, seçim kampanyası yüzde 5 ila yüzde 7 civarında etki yaratır gibi bir yaklaşım vardı. Sosyal medyanın bu kadar iddialı olmadığı dönemlerde, literatürde geçen bir şey bu. Ama sosyal medyanın girişiyle birlikte bu rakamlar değişti ve oran vermek artık çok mümkün değil.”

#Kemal Kılıçdaroğlu#Muharrem İnce#Seçim kampanyaları#Selahattin Demirtaş#sosyal medya

Sizin görüşlerinizi önemsiyoruz. Yorumlarınızı bize iletin.

Yorum Gönderin Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlara da bakabilirsiniz

Çevbir’den yayınevi emekçilerine davet

Çevbir’den yayınevi emekçilerine davet

Çevirmenler Meslek Birliği: “Örgütlü mücadelede 17 yılı geride bırakmış, bu süreçte emekçi dostlarımızın da desteğiyle nice kazanım elde etmişken çalışma arkadaşlarımızla maddi ve manevi dayanışma içinde olmak ve deneyimlerimizi paylaşmak istiyoruz.”
Devamı
İthaki Yayınevi’nde çalışan kıyımı

İthaki Yayınevi’nde çalışan kıyımı

İthaki Yayınevi’nde “küçülme operasyonuna gidildiği” gerekçesiyle 2 kişi işten çıkarıldı. Yayınevinde huzursuzluğun had safhaya ulaştığını dile getiren yayınevi çalışanları, işten çıkarmaların devam edeceğini açıkladı.
Devamı
‘Yeni doçentlik kriterleri, yayıncılık sektörümüz açısından endişe verici’

‘Yeni doçentlik kriterleri, yayıncılık sektörümüz açısından endişe verici’

Türkiye Yayıncılar Birliği, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanlığı’nın güncellediği yeni doçentlik başvuru koşulları hakkında basın açıklaması yayımladı: “Bu yeni kriterler, Türkiye’de zor koşullarda ayakta kalmaya çalışan bağımsız yayıncılığa ve özellikle akademik dünyaya darbe vuracak, özgür düşünce ve bilim üreten kurumlar ve akademisyenler ne yazık ki bundan yara alacak ve kalıcı hasara uğrayacaktır.”
Devamı
‘Devlet Tiyatroları, edilgen seyirciyi, etken oyunculara dönüştürmeye önayak olmalıdır’

‘Devlet Tiyatroları, edilgen seyirciyi, etken oyunculara dönüştürmeye önayak olmalıdır’

Oyuncu Fırat Tanış, Tamer Karadağlı atamasının ardından gündeme gelen Devlet Tiyatroları’nın işleyişi üzerine eleştiri ve önerilerini açıkladı: “Amirin memuru ataması yoluyla yapılan sanatla sansüre, otosansüre, görevin reddine, görevin ertelenmesine, yıllardır sahneye çıkmamış memur oyuncuların bütçeden ödenmeye devam eden maaşlarına, kurum dışında ve içinde atanmayı bekleyen yeni memur oyuncu adaylarının istihdam sorununa, kaytarmaya ve istismara varırsınız.”
Devamı
Tamer Karadağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü oldu

Tamer Karadağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü oldu

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda üst düzey pozisyonlara yeni atamalar yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyuncu Tamer Karadağlı’yı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak atadı.
Devamı
‘LGBTİ+’ları savunan cesur bir ana muhalefete ihtiyacımız var’

‘LGBTİ+’ları savunan cesur bir ana muhalefete ihtiyacımız var’

Akademisyen İdil Engindeniz, LGBTİ+ hakları odağında iktidarın ve muhalefetin tavrını değerlendirdi: “Maalesef Türkiye’de hâlâ LGBTİ+ hareketin, LGBTİ+ insan haklarının arkasında durabilecek bir muhalefet zeminine sahip değiliz. Dolayısıyla iktidar için LGBTİ+’lar en kolay lokma haline geldi. Kendini en çok değiştirip dönüştürmesi gereken CHP. Daha cesur bir ana muhalefete ihtiyacımız var.”
Devamı

Kültür Meclisi

kultur@kulturmeclisi.com

  • Görüşler / Görüşmeler
  • Akademisyenler
  • Kültür Kuruluşları
  • Kültür Üreticileri
  • Meslek Örgütleri
  • Siyasi Partiler
  • Sizden Gelenler
  • Kültür Meclisi sizin fikirlerinizi önemsiyor. Önerilerinizi, talep ve beklentilerinizi bize yazın, yayımlayalım. Kültür Meclisi’nde sizin de sözünüz olsun.
  • Bilgi Merkezi
  • Güncel Gelişmeler
  • Anayasa ve Yasalar
  • Makaleler ve Tezler
  • Parti Programlarında Kültür
  • TBMM Tutanaklarında Kültür