Türkiye Komünist Partisi programı “İnsanın insanı sömürmeye başladığı andan itibaren tüm tarih, sınıf mücadelelerinin tarihidir ve tarihin doğrultusunu bu mücadelede hangi sınıfın ağır bastığı belirler” sözleriyle başlıyor ve devamında, tarihi ve siyasi tespitlere yer veriliyor.
‘Sosyalizm Programı’ başlıklı ikinci bölümde, TKP’nin kimliği ve niteliği açıklanırken, “İşçi sınıfımız, Türkler, Kürtler ve diğer ulusal, etnik öğelerden oluşan bir bütündür. TKP bu bütünlüğü esas alır ve her tür ayrımcılığa karşı işçi sınıfının siyasal ve örgütsel birliğini temsil eder” deniliyor. Ayrıca “Türkler ve Kürtlerin, sosyalist Türkiye’nin eşit kurucu unsurları olduğu” söyleniyor.
TKP “Emperyalizmin ekonomik, siyasal ve kültürel saldırılarına karşı yurtseverlik bilincinin işçi ve emekçi kitlelerde geliştirilmesini” amaçlıyor.
Anadilinde eğitim
Programda, “Ulusal ve etnik köken hiçbir biçimde bir ayrıcalık ya da dışlanma, ezilme nedeni olamaz” denilmekte. Buna bağlı olarak, “Yaşayan dil ve kültürlerin korunup geliştirilmelerine olanak sağlanacağı” vaat ediliyor.
Eğitim bölümünde de anadilinde eğitim anılıyor: “Anadilde eğitim, sosyalist devletin güvencesi altındadır. Ülke ve bölgede yaşayan halkların birbirlerinin dil ve kültürlerini daha yakından tanımaları eğitim sisteminin amaçları arasındadır.”
Ayrıca, yabancı dil eğitim politikasının, “insanlığın kültürel ve bilimsel birikiminden azami ölçüde faydalanmak ve halklar arası kardeşliği güçlendirmek hedefi doğrultusunda” belirleneceği kaydedilmekte.
Özgürlüğün sınırları
“Temel özgürlüklerin yaşama geçirilmesi için yazılı ve görsel iletişim, toplantı ve gösteri yapma olanaklarının bütün toplumsal örgütlenmelerin hizmetine verileceği” ifade edilse de bunun sınırları çizilmiş: Programda “İnsanın insanı sömürmesini açık ya da dolaylı biçimde savunan, savaş kışkırtıcısı, din istismarcısı, ırkçı ve faşist düşüncelere, toplumun özgür gelişiminin önünde engel oluşturdukları için” propaganda ve örgütlenme özgürlüğü tanınmayacağı belirtiliyor.
İnanç özgürlüğü
“Herkes inanç özgürlüğüne sahiptir. Hiçbir kurum, insanlar üzerinde manevi baskı kuramaz” denirken, partinin bakışı şu ifadelerle açıklanıyor: “Dinin siyasallaşmasının önüne geçilir. İnsanların dinsel inanışları hiçbir resmi belgede yer almaz. Din, eğitim kurumlarında toplumsal bilimlerin bir araştırma konusu olarak ele alınır. TKP, her türden metafizik inanışın yerine insanlığın bilimsel kazanımlarının geçirilmesi için verilecek siyasal ideolojik mücadelelerin öncüsüdür.”
Bunu karşın programda, dini inanç taşımayanların hakları anılmıyor.
‘Askerlik kadın ve erkekler için zorunlu’
TKP, “Cinsiyet farklılığının ayrımcılığa yol açmasına karşı ekonomik, siyasal, ideolojik ve kültürel önlemler alınacağını” vaat ediyor. “Kadının ev işleri ve çocuk bakımına bağımlılığının nedeni olan cinsiyet farklılığına dayalı işbölümünün, bütün toplumsal ve ideolojik yönleriyle tasfiye edileceği”, “Kadınların siyasal ve kültürel yaşama etkin bir biçimde katılmaları için her tür örgütsel olanak yaratacağı” diğer vaatler arasında.
Öte yandan, ‘Dış Politika ve Savunma’ başlığında, “Askerlik, kadın ve erkek bütün yurttaşlara zorunludur. Askerlik süresi uluslararası ilişkilerin durumuna göre belirlenir” denilmekte.
TKP programında, LGBTİ+’ların haklarından söz edilmiyor.
Yeni insan yaratmak
TKP programında ‘Yeni İnsanın Yaratılması’ gerektiği ve bunun nasıl yapılacağı açıklanıyor. Kültürle ilgili maddeler şöyle: “Yeni insanın yaratılması, sosyalizmin kuruluşunun hem bir göstergesi, hem bir sonucu hem de aracıdır. Yeni insan, ideolojik, kültürel ve fiziki varlığıyla bir bütündür. Toplum ve devlet, bu bütünün uyumlu ve sağlıklı gelişmesinden sorumludur.”
“TKP, bireylerin kendilerini toplumsal olarak ifade edebilmeleri, kolektif bilince sahip, insanların ve bütün ulusların eşitliği ve kardeşliğine inanan kişiler olarak yetişmeleri için eğitim, kitle iletişimi, siyasal ve kültürel yaşam, sağlık, spor etkinlikleri gibi alanları ayrı ayrı değil, bir bütün olarak değerlendirir.”
“Yeni insanın yaratılması mücadelesinin önemli bir parçası, kadın ve erkek arasında toplumsal etkinlik, fırsat eşitliği ve toplumsal roller açısından tarihsel süreç içinde ortaya çıkmış ayrım ve çelişkilerin ortadan kaldırılmasıdır.”
“Eğitim, insanın yetenek ve yaratıcı gücünü ortaya çıkaran, geliştiren bilimsel içerikli bir etkinliğe dönüştürülür.”
Sosyalist toplumla uyumlu sanat
Programda kültür politikalarının açıklandığı bölümü, yazıldığı haliyle aktırıyoruz:
13. Sanat, yeni insanın kendini özgürce gerçekleştirmesine katkı sağlayacak önemli alanlardan biridir.
a) TKP, sanatçı yaratıcılığının özgürleşmesini hedefleyen girişimlere öncülük eder.
b) Sanatın özgür bir ortamda toplumsallaşması, sanat emekçilerinin örgütlenmesi, sanatın insana ulaşmasını önleyen bütün engellerin kaldırılması, TKP’nin temel amaçlarındandır. Bu doğrultuda;
i. Sanat emekçilerinin, kendilerine ayrılacak toplumsal olanakları örgütlü ve kolektif olarak kullanmaları gözetilir.
ii. Devletin sanatsal üretimde yeni ve farklı yaratma biçim ve tekniklerinin gelişmesine engel değil destek olması esastır.
iii. Sanat ürünlerine yönelik her tür sansür kaldırılır.
iv. Sanatın metalaşmasının önüne geçilir.
v. Sanatsal üretimin bir azınlık uğraşı olmaktan çıkması ve yaygın bir toplumsal uğraş haline gelmesine çalışılır.
vi. TKP, sanatsal ürünlerin sosyalist toplumun ve yeni insanın gereksinimleriyle çelişkiye düşmemesi için ideolojik mücadele verir.
c) Kültürel ve tarihsel miras korunur ve tüm halkın erişimine açılır.
Çevre, kent, kültür
Programda çevre, kent ve kültür ilişkisiyle ilgili bakışın açıklandığı maddeler şöyle: “Çevre ve kültür değerleri, ticari birer meta olmaktan kurtarılarak devlet tarafından korunur ve tüm toplumun kullanımına açılır. Kıyıların, ormanların, doğal ve tarihsel zenginliklerin tahrip edilmesine karşı ağır yaptırımlar uygulanır.”
“Ekonomik, sosyal ve kültürel açılardan kentlerin kırlara karşı göreli üstünlüğünden kaynaklanan eşitsizliklerin giderilmesi doğrultusunda önlem alınır.”