Kültür Meclisi

  • Görüşler / Görüşmeler
  • Akademisyenler
  • Kültür Kuruluşları
  • Kültür Üreticileri
  • Meslek Örgütleri
  • Siyasi Partiler
  • Sizden Gelenler
  • Kültür Meclisi sizin fikirlerinizi önemsiyor. Önerilerinizi, talep ve beklentilerinizi bize yazın, yayımlayalım. Kültür Meclisi’nde sizin de sözünüz olsun.
  • Bilgi Merkezi
  • Güncel Gelişmeler
  • Anayasa ve Yasalar
  • Makaleler ve Tezler
  • Parti Programlarında Kültür
  • TBMM Tutanaklarında Kültür

Kültür Meclisi Nedir?

kultur@kulturmeclisi.com

MENU

Üniversite öğrencileri ne istiyor?

3 Mayıs Çarşamba, 2023

Yeşim Yıldız

14 Mayıs seçimlerine günler kala, üniversitelerde farklı bölümlerde okuyan, farklı görüşteki öğrencilerle bir araya geldik ve mevcut hükümete bakışlarını, yeni dönemden beklentilerini, Kültür Bakanı olsalar neler yapacaklarını sorduk. Bir diğer sorumuz da partilerin kültür politikalarından haberdar olup olmadıklarıydı. Görüşlerini aktarıyoruz:

Paylaş

Bir öğrenci olarak kendiniz için ne istiyorsunuz?

Ahsen A., Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğrencisi: Kendimi ifade ettiğim, fikirlerimi özgürce söyleyebildiğim için cezalandırılmadığım, ekonomik olarak kendimden kısarak temel ihtiyaçlarımı karşılarken bile zorlanmadığım bir öğrencilik hayatı isterdim.

CAN Ö., Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğrencisi: Okuduğum bölüm bittiğinde iş bulabilecek miyim diye düşünmemek istiyorum.

Enes Cavlı, İstatistik öğrencisi: Siyasetten bağımsız rektörlükler, kaliteli bir eğitim ve herkesin öğrencilik hayatını doğru bir şekilde idame edebileceği ekonomi istiyorum.

Ercan İlhan, Özel Eğitim Öğretmenliği öğrencisi: Maalesef eğitim alanında hiç de örnek alınacak bir noktada değiliz. Eğitimle bu ülkeye ve dünyaya söyleyecek güzel söz sahibi nesiller yetişemiyor. Bu noktada aldığım eğitimin bana gerçek anlamda yetişme fırsatı tanımasını istiyorum. Kişisel olarak bir kitaplık sahibi olmayı istemek bile çoğu zaman ciddi bir ekonomik külfet anlamına geliyor. Kitap fiyatlarının öğrenci bütçesine göre düzenlenmesi ve her okurun istediği yazarla buluşma noktasında daha ulaşılabilir imkânlara kavuşmayı istiyorum.

Şeref Keser, Elektrik- Elektronik Mühendisliği öğrencisi: Türkiye’nin bana sunması gereken tek bir şey var: Ekonomik özgürlük.

Kültürel etkinliklere katılıyor musunuz? Kitap almaya ya da sinema gitmeye bütçe ayırabiliyor musunuz?

A.A: Bütçe ayıramıyorum. Üniversite öğrencisi olarak evde yaşıyorum, temel ihtiyaçlarıma ancak yetiyor bütçem.

C.Ö: Hayır, bütçe ayıramıyorum.

E.C: Evet, bütçem bu tür etkinliklere rahatça yetiyor.

E.İ: Evet, kesinlikle bunu yaparken inanılmaz bir zevk alıyorum. Öğrenci olduğum ilk seneden itibaren kendi bütçemle bir kitaplık oluşturuyorum. Şu an benim için gayet güzel bir kitaplığım var.

Ş.K: Kültürel etkinlik olarak katılmak isteyip de ekonomik sınırlamalardan dolayı katılamadığım çok oluyor. Kitap alabiliyorum ama üniversite öğrencilerine yönelik bazı indirim kampanyaları sayesinde. Çünkü orta boyutlarda bir okuma kitabı bile yüz lira ve üstüne satılıyor. İBB sayesinde çok ucuza yapılan muhteşem etkinlikleri kaçırmamaya çalışıyorum.

‘Başkalarını da deneyebiliriz’

Mevcut hükümete çağrıda bulunsanız, neler söylersiniz?

A.A: Başkalarını da deneyebiliriz.

C.Ö: İstifa etmek işini layığıyla yapamamaktan daha iyidir, istifa etmekten korkmayın.

E.C: İstifa.

E.İ: Mevcut hükümet siyasi geçmiş olarak birikmiş bir bakiyeye sahip. Buna paralel olarak hükümet hem kendi içinde hem de bağlı olduğu partisi içinde oldukça geniş bir teşkilata sahip. Bu durum bazı usulsüzlükleri beraberinde getiriyor. Bundan dolayı hükümet, hem parti çatısı altındaki hem de hükümet çatısı altındaki usulsüzlüklere geçit vermemeli. İlk çağrım budur. İkinci çağrım ise dış politikada tüm dünya için tehlikeli olan fikirlerle mücadelesini çok daha kararlı ve sağlam adımlarla sürdürmeli. Dünyada hayata geçirilmiş ve geçirilmeye çalışılan kötü amaçlı küresel projelerin karşısında kendi öz manevi dinamikleriyle daha kararlı şekilde durmaya devam etmeli.

Ş.K: Mevcut hükümete pek çok çağrım var; güçler ayrılığı ilkesinin sınırlarının korunması, güçlendirilmiş parlamenter sistem, ekonominin bilirkişilere bırakılması ve halka tamamen açık bir yönetim bunların başında.

Yeni kurulacak hükümetten kültür alanındaki beklentileriniz neler?

A.A: Kültür etkinliklerini destekleyici nitelikte çalışmalar yapmaları

C.Ö: Sinema, kitap, müze vb. alanlarda fiyatların öğrenci bütçesine uygun olması.

E.C: Toplumun her kesimine hitap edecek kültürel aktivitelerin oluşturulması, toplumun kültürel gelişime teşvik edilmesi.

E.İ: Malum, kültür en üstünkörü tabirle bir toplumun sahip olduğu değerler toplamıdır. Elbette bir toplumun değerler silsilesinin en temel sacayaklarından biri de sahip olduğu inançtır. Toplumun dininin kültür normlarının oluşumunda çok önemli bir işlevi vardır. Burada kastettiğim şey söz konusu dinin salt öğretileri değil, bu öğretilerin toplumun günlük yaşamıyla özdeşleşmiş halidir. Mevcut hükümet değişmese bile kendi içinde bazı değişikliklere gidebilir. Hal böyle iken seçimlerden sonraki hükümet için çağrım kültürel tüm çalışmalar kapsamında uygulamak istedikleri politikalarında halkın mevcut inancını gözetsinler ve bu inançla barışık uygulamalar geliştirsinler. Gönlüm bundan yana.

Ş.K: Yeni kurulacak hükümetten kültür beklentim Türklerin Araplaşmasını engellemesi ve Türk kültürünü İslamcı baskıdan kurtarması olabilir. Ayrıca eğitimde kültür, kendi özel dersi çerçevesinde verilmeli ve diğer derslere yansıtılmamalı; mesela biyolojide dinle uyuşmadığı için evrim konusunun kaldırılması gibi. Bir de halka teşvikle, eğitimle çevreye saygı oluşturulabilir.

‘Toplumun neşesi için kaynak sağlardım’

Kültür bakanı olsaydınız kültür alanında ne gibi politikalar izlerdiniz?

A.A: Kültür bakanı olsaydım ülkemizin turistik alanlarının daha iyi reklamının yapılması yönünde çalışmalar yapardım. Kendi insanımın kendi ülkesine yabancı kalmasını, finansal nedenlerden dolayı gezememesini telafi etmeye çalışırdım.

C.Ö: Ülkemdeki insanların daha kolay gezip görebilmeleri için çalışmalar yapardım.

E.C: Toplumun özgür düşünceli, vicdanı hür ve neşeli olması için gerekli kültürel kaynakları sağlardım.

E.İ: Elbette üzerinde durulması gereken en önemli hususlar mevcut kültürün korunması ve gelecek nesle aktarılması. Bu konuda politikalarımın hedef yaş grubu, çocuklar ve gençler olacaktır şüphesiz. Her doğan yeni nesli kültürel değerlerimizle tanıştırıp gençlerle de kültürel normlarımızla barışık yaşamaları üzerine politikalar geliştirmeyi hedeflerdim. Şüphesiz kültürünü kaybetmiş bir toplum dünyaya söyleyecek söz bulamaz. Bu motto sürekli hatırımda olur ve devlet – halk bütünleşmesini ortak payda olan kültür ile sağlamaya yönelik politikalar izlerdim. Bir gün kültür ve turizm bakanı olursam somut politika örnekleri verebilirdim.

Ş.K: Kültür bakanı olsaydım kendi beklentilerimi gerçekleştirmeye çalışırdım.

Siyasi partilerin kültür politikalarından haberdar mısınız? Haberdarsanız ilginizi çeken yönleri neler?

A.A: Haberdar değilim maalesef.

C.Ö: Pek haberdar değilim.

E.C: Hayır, değilim.

E.İ: Hür Dava Partisi parti programının ‘Tarih ve Kültür’ başlıklı bölümünde dikkatimi çeken en önemli nokta kültürel mirasımız hakkındaki ifadeler olmuştur. Özellikle toplumun genç kesiminin kültürünü yabancılaşıp uzaklaşmaması için manevi değerlerin sevdirilmesi ve kültür hafızamızın korunmasına yönelik olumlu ifadeler ilgimi çok çekmişti.

Ş.K: Partilerin kültür politikalarını hiç araştırmadım.

Eğer açıklamak isterseniz, hangi partiye oy vermeyi düşünüyorsunuz? Neden?

A.A: CHP’nin en mantıklı seçenek olduğunu düşünüyorum.

C.Ö: CHP. Ülkemi dini manipüle edenlerin yönetmesini istemediğim için.

E.C: Belirtmemeyi tercih ediyorum.

E.İ: Bu sorunun çalışmanın amacıyla bir ilgisini kuramadım.

Ş.K: CHP’ye oy vermeyi düşünüyorum. Türkiye için bir kurtuluş olmasa da kurtuluşa açılan bir geçit olabileceğini düşünüyorum. İleriki partiler için daha demokratik bir zemin hazırlayacağı vaatleri ilgimi çekiyor.

#Kültür politikaları#Üniversite öğrencileri

Sizin görüşlerinizi önemsiyoruz. Yorumlarınızı bize iletin.

Yorum Gönderin Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlara da bakabilirsiniz

Yıkıcı-yaratıcı sistemde kültürel değer üretimi: Antakya, Vakıflı Köyü

Yıkıcı-yaratıcı sistemde kültürel değer üretimi: Antakya, Vakıflı Köyü

Mimar, koruma uzmanı Doç.Dr. T. Gül Köksal yazdı: “Sadece deprem illerinde değil, ülkenin birçok yerinde karşımıza çıkabilecek hukuki ve fiili müdahaleler karşısında, bugüne kadar verdiğimiz mücadeleden daha farklı yöntemler düşünmemiz gerekiyor. Zira çok daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız ve bu da bizim mevcut pratiklerimizi, yöntemlerimizi de güncellememizi, hatta dönüştürmemizi zorunlu kılıyor.”
Devamı
‘Sanat barıştır’

‘Sanat barıştır’

Bu yılki 27 Mart Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi’ni, 2023 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, Norveçli yazar Jon Fosse yazdı: "Aslında çok basit: Savaş ve barış birbirine kadar zıtsa, savaş ve sanat da o kadar zıttır. Sanat barıştır."
Devamı
‘Kadınlar söz sahibi olmaya başlayınca, film sektöründeki erkekler kulübü yıkılacak’

‘Kadınlar söz sahibi olmaya başlayınca, film sektöründeki erkekler kulübü yıkılacak’

‘Slow Horses’, ‘The Gentlemen’, ‘The Ministry of Ungentlemanly Warfare’ gibi yapımlarda reji asistanlığı yapan Ayşe Ecer, ‘erkekler kulübü’ sayılan dizi-film sektöründe kadın olmayı anlattı: “Kıdemli olduğum halde aynı pozisyondaki erkek iş arkadaşlarımdan az para kazandığımı öğrendiğimde dünya başıma yıkılıyor sandım. Bunun ‘istenmeden yapılmış bir hata’ olduğuna inanmaya çalışsam da gerçeğin ne olduğunu sanırım hepimiz biliyoruz.”
Devamı
‘Komedinin doğası, yabancılara karşı önyargıları kırıyor’

‘Komedinin doğası, yabancılara karşı önyargıları kırıyor’

İstanbul eğlence hayatının yeni adresi İngilizce stand-up sahnesi. Neler olduğunu yerinde gördük ve aktörleriyle konuştuk. 4 aydır Türkiye’de yaşayan İranlı komedyen Rom Furcifer: “Farklılıklarımız ne olursa olsun... Tüm bu farklı insanlar kendilerini mantık temelinde aynı şeye gülerken buluyorlar. Önyargılarımızın veya yanlış anlamalarımızın ötesinde bir şey. Aslında güzel bir yemek gibi... İnsanları bir araya getiriyor ve bağlantı kurmalarını sağlıyor.”
Devamı
‘Keyfi engellerle savaşmaya gücümüz kalmadı’

‘Keyfi engellerle savaşmaya gücümüz kalmadı’

25 yıldır işin mutfağında olan, müzik organizatörü ve menajer Serkan Fidan, festival ve konser yasaklarının sektöre etkilerini anlattı: “Artık keyfi engellerle savaşmaya, B, C, D planlarını uygulamaya inanın gücümüz kalmadı. İnsan hukuksal dayanağı oldukça zayıf, keyfi sebeplerle iptallerle karşılaştıkça kötü hissediyor. Kötü çocuk, istenmeyen evlat ya da adı her neyse…”
Devamı
Yasakların yasaklanacağı günün özlemiyle…

Yasakların yasaklanacağı günün özlemiyle…

Müzik yazarı Murat Meriç, yasaklarla dolu tarihimizi ve bugün vardığımız yeri yazdı: “Umudunu her dem diri tutan bir insan olarak bu cümleyi kurmayı hiç istemiyorum ama durum sahiden vahim. Tek çare yan yana gelmek ve ses çıkarmak. Sustuğumuz sürece bu yasaklar sürecek, üzerine yenileri eklenecek. Şu an herkes Zeytinli Rock Festivali için plan yapıyor. Peki bu festivalin yasaklanmayacağını nereden biliyoruz? Yasaklanırsa ne yapacağız? Bunları düşünmenin zamanı geldi, geçiyor.”
Devamı

Kültür Meclisi

kultur@kulturmeclisi.com

  • Görüşler / Görüşmeler
  • Akademisyenler
  • Kültür Kuruluşları
  • Kültür Üreticileri
  • Meslek Örgütleri
  • Siyasi Partiler
  • Sizden Gelenler
  • Kültür Meclisi sizin fikirlerinizi önemsiyor. Önerilerinizi, talep ve beklentilerinizi bize yazın, yayımlayalım. Kültür Meclisi’nde sizin de sözünüz olsun.
  • Bilgi Merkezi
  • Güncel Gelişmeler
  • Anayasa ve Yasalar
  • Makaleler ve Tezler
  • Parti Programlarında Kültür
  • TBMM Tutanaklarında Kültür